Hanefi BOSTAN
Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenlere yönelik zulüm ve hak gaspları durmak bilmiyor. Bir taraftan bütün okul müdürü, başmüdür yardımcıları ve müdür yardımcılarının kazanılmış bütün hakları ellerinden alınarak yerlerine hiçbir deneyimi olmayan, hiçbir sınavı kazanamayan ve üstüne üstlük İdare Mahkemeleri ve Danıştay kararları uygulanmayarak yandaşlar atanmaya devam ediliyor. Bu zulüm ve hak gaspları yetmezmiş gibi şimdi de bütün öğretmenler rotasyona tabi tutularak sürgüne tabi tutulmak isteniyor.
Bilindiği üzere, 17.04.2015 tarihli ve 29329 sayısıyla yürürlüğe giren Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile öğretmenlerin, hizmet sürelerine bağlı olarak, kademeli olarak zorunlu rotasyona tabi olacakları hükmü getirilmiştir. İlgili Yönetmelikte 4 Temmuz 2015’te yapılan değişiklikle aynı eğitim kurumunda 15 yıl görev yapan öğretmenlerin kendi isteği ile okul değiştirmemesi halinde zorunlu rotasyona tabi olacakları belirtilmiştir. Zorunlu rotasyon başvuruları 27 Temmuz 2015 Saat 17.00 kadar uzatılmıştır. Yer değiştirme işlemleri 31 Temmuz tarihinde sonuçlandırılacaktır.
Eğitim camiasında rotasyon uygulaması çok sayıda mağduriyeti beraberinde getirecektir. İlköğretim okulları ilkokul ve ortaokula dönüştürüldüğünde yöneticileri dâhil her şeyleri değiştirilerek öğretmenlere yeni atama kararnameleri tebliğ edilmesine karşılık, bu kurumlarda dönüştürülme işleminden önce ve sonra geçen hizmet süreleri birlikte değerlendirilerek öğretmenler rotasyona zorlanmaktadır. Yönetmelikte aranan aynı eğitim kurumunda 15 yılını tamamlamış olma şartı bu öğretmenlerimiz bakımından gerçekleşmemektedir. Diğer yandan sınav puanıyla atanan öğretmenlerimizin de tercihlerine atanamamaları halinde kazanılmış haklarının korunmayarak resen düz liselere atanmaları ihtimali söz konusudur. Başlangıçta rotasyonun ilçe içerisinde yapılacağı belirtilerek öğretmenlerin mağdur edilmeyeceği ifade edilerek oluşan tepki azaltılmaya çalışılmıştı. Ancak bugün gelinen noktada rotasyonun ilçeler arasında planlandığı gerçeği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Yine proje okulları, rotasyon listelerinde yer almamaktadır. Rotasyonla proje okullarındaki birçok öğretmen bu okullardan ayrılmak zorunda bırakılırken, rotasyonla atama yapılabilecek okullar arasında proje okulları yer almamaktadır.
İstanbul’da proje okullarında toplam on bir okul atama yapılabilecek okullar arasında yer almamaktadır. Bu okullar şunlardır: İstanbul Erkek, Profesör Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler, Kabataş Erkek, Cağaloğlu Anadolu, Vefa, Çapa Fen, Hüseyin Avni Sözen, İstanbul Avni Akyol Güzel Sanatlar, Türkiye Futbol Federasyonu Meral-Celal Aras Spor, Kadıköy Anadolu, Kadıköy Atatürk Fen gibi en yüksek puanlı okullardan öğretmenler gidecek ancak bu okullara öğretmenler puan üstünlüğüne göre atamaları yapılmayacaktır. Peki, bu okullara kimler atanacaktır? Kimlerin atanacağı bellidir. Elbette yandaşlar atanacaktır. İstanbul Çekmeköy ilçesinde rotasyona girmesi gereken öğretmenlerin sisteme girişi unutulduğu belirtilmektedir. Yine Cemal Diker ve Bostancı İlkokulunda rotasyona tabi öğretmenlere başka okulları tercih seçeneklerinin açılmadığı ifade edilmektedir. Üsküdar Capitol Ortaokulunda din dersi öğretmeni rotasyonda, ancak seçenek listesinde gösterilmemektedir. Böylece hak etmeyenler norm içerisine gireceklerdir. Bu şekilde İstanbul’da ve Türkiye genelinde kapatılan daha doğrusu yandaşlara peşkeş çekilmek istenen kaç okul bulunmaktadır?
Yapılmak istenen rotasyon değil, yandaşları önemli okullara yerleştirme operasyonudur. Öğretmenlere reva görülen haksızlık ve zulümler artık sona ermelidir.
Türkiye’de okulların o kadar çok sorunu vardır ki…Altyapı ve fiziki mekân yetersizliği, derslik ve öğretmen açığı, birleştirilmiş sınıf uygulaması, okullaşma oranlarının yüzde 100 seviyesine ulaşamaması, öğretmenlere, idarecilere uygulanan baskılar ve zulümler… Tüm bu sorunları göz ardı eden Milli Eğitim Bakanlığı’nın kafasını rotasyon uygulamasına takması akıl tutulması yaşandığının bir delilidir.
Eğitimin nitelik sorunu öğretmene rotasyonla çözülemez. Öğretmenlere rotasyon getirilmesi yeni sorunları beraberinde getirecektir.
Nitekim bu uygulama kavimler göçünden sonraki en büyük göç dalgasının yaşanmasına sebep olacak ve eğitim camiasına sıkıntı ve huzursuzluktan başka bir şey getirmeyecektir. Bu durum öğretmenlerin düzenlerinin bozulması, yerlerinden, yurtlarından edilmesi anlamına gelmektedir.
Rotasyon eğitimin öncelikli meselesi olmadığı gibi, eğitimin bir ihtiyacı da değildir. Büyük huzursuzluğa sebep olan, hak gasplarını beraberinde getireceği apaçık bulunan bu sevdadan vazgeçilmelidir. Rotasyon zulümdür, hak gaspıdır, sürgündür, yandaşa iyi okullarda yer açma girişimidir. Zulmün, haksızlığın zirveye çıktığı bir eğitim sisteminde kaliteli eğitimden söz etmek hayalden ibarettir.
Öğretmenlerimizi daha fazla rencide etmeden rotasyon sevdasından vazgeçilmelidir.