Ali BADEMCİ
Bugün Pazar uzun sayılmayacak bir sohbet yapacağız; konu uzun yıllar CIA elamanı olarak çalışan; 30 Nisan 2015 Perşembe günü 97 yaşında son yıllarını geçirdiği Antalya-Manavgat’da Hakk’ın rahmetine kavuşan, Rahmetli Türkeş’in yakın dostu, Karahanlı coğrafyasının mümtaz Türk’ü Ruzi Nazar. 1960’dan sonra Orta Doğu’da çalışma yıllarının, Türkiye’de teşekkül eden ABD aleyhtarı zamana denk gelmesi hizmetlerinden ziyade aleyhinde yazılan yazı ve görüşleri öne çıkarmıştır. Maliyeci Cavid’in torunu Sebataist Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul onun ilk ve baş düşmanlarından! Öyle ya insan Türk olduktan sonra mutlaka bunların düşmanlığı olacaktır. Uğur Mumcu’nın 2000’lerde yayımlanan kitabı daha insaflı!
Ruzi Nazar’ın sesiz-sedasız bu dünyadan göçmesinden sonra hakkında da çok şey yazıldı ve Medya’da haber olarak ilk duyurulanlar arasında yer aldı; birçok makale de yayımlandı. Maşaallah bizim İslâmcılar da hiçbir şeyden geri kalmaz; Abdurrahman Dilipak her sözünde saldırdığı Soner Yalçın’ı mehaz göstererek üstatlığını ortaya koydu ve ne denli bir Türk düşmanı din tüccarı olduğunu ispatladı! “İslâm İslâm” diye şark bülbülleri gibi ötüyorlar ama, ilk Müslüman Türkler olan Karahanlı torunu Ruzi Nazar’ı Yalçın’dan daha kötü, gözle değerlendiriyor ki, bu kafaya aşk olsun!
Halbuki Türkiye ve yurt dışında Ruzi Nazar ile ilgili dünya kadar yayın yapılmıştır. Amerika ve Özbekistan’da Özbek lehçesi ile yayımlanan Mevlan Yoldaşev’in eseri bilhassa önemli ve siyasi bir neşriyat değildir. Enver Altaylı’nın “Ruzi Nazar: CIA’nın Türk Casusu” adlı biyografik eseri çok önemlidir. Tabii ki özellikle süslenmiş Hicaz hikâyeleri ile bizim İslâmcılar’a Marksist ve Sebataist söylemleri kulağa daha hoş geliyor. Gerçekte Ruzi Nazar’ın hayatında hiçbir leke yoktur; Allah onun ve âilesinin başına gelenleri ona düşmanlık edenlere versin de dünyanın kaç bucak olduğunu görsünler.
Ruzi Nazar bugünkü Türkistan’ın hem İslâm hem de Türklük duygularının en kuvvetli bölgesi olan Fergana Margılan’lıdır. Tabii olarak Fergana Vadisi hemen Basmacılar Milli Hareketi ile özdeşleşiyor. Bu sebeble elbette Ruzi Nazar da böyle bir âilenin çocuğudur; çünkü onun doğum yılı olan Bolşevik İhtilâli senelerinde bölgede Basmacı olmayan kimse yoktur. Ünlü tarihçi ve sosyolog Baymirza Hayit ile hem aynı yılın çocuğu hem de kaderleri birlikte yürümüş kendilerini II. Dünya Savaşı’nda Yedek Subay olarak Kızılordu’da bulmuşlardır. Hayatının bu safhasında sadece ona değil hiçbir Türkistanlı’ya Bolşevikler’e ihanet edip Almanya tarafına geçtikleri için en küçük kusur atfedilemez. Çünkü bu insanların sayısı en az 500 bin Türkistan’lıdır. O dönemi iyi inceleyenler göreceklerdir ki Nazar Almancı veya bu ülke istihbaratçısı olmaktan ziyade vatanını ve canını kurtarmak isteyen bir milliyetçidir. Elimizde birçok hatırat var; bunların müşterek tarafı; savaş sonrasında Almanya’nın ıssız yerlerinde aranan Türk Lejyonu mensuplarından yakalananların Sovyet makamlarına acımasızca teslim edilmesi ve öldürülmesidir. Bunlardan tamamen tesadüf eseri kurtulanlardan en tanınmışı Baymirza Hayit ve Ruzi Nazar’dır. Bizim zekası eksik maksatlı adamların aksine ABD Türkistan Lejyonu mensuplarının önemini ancak 1950’den sonra tam soğuk savaş dönemine girişte farketmiştir.
İşte bu dönemde ABD’nin Ruzi Nazar’ı farkederek hemen hemen Almanya’daki bir çok lejyoner gibi Radyo Libertum’da istihdam etmesinde kendileri yönünden ne gibi kusur vardır? Bu radyoda çalışıp da yaşları küçük olanların tamamı şimdilerde akademiler bünyesindedir. İşte bu şartlar altında Ruzi Nazar’ın da CIA bünyesinde istihdam edilmesinin ne gibi kötü yanları vardır? Her istihbarat mensubu veya çalışanına bu gözle bakabilir miyiz? Aksini savunan İslâmcı’sından Sebataist’ine ve Marksist’ine kadar hepsinin MİT elamanı olduğuna dair iddialar vardır. CIA bünyesinde dünya kadar Müslüman çalışıyor bunların hepsi Müslüman değil de Dilipak mı Müslüman?
Ruzi Nazar 1959 yılında ABD Ankara Büyükelçiliği’nde istihbarat görevlisidir; elbette o olmazsa başka birisi olacaktı; o başka adam Türk veya Müslüman taraflısı mı olacaktı? Sanıyoruz Ruzi Nazar’ın bu görevi 20 yıla yakın sürmüştür. Bu zamanda Türkiye’de meydana gelen olumlu veya olumsuz bütün hadiselerin faturasını Nazar’a mı keseceğiz? Elbette Amerika’da görev yapan Alparslan Türkeş ile tanışacaklardı, Altemur Kılıç ile de tanışmış olmalarının mahsurları nelerdir? 27 Mayıs
İhtilâli, 12 Mart müdahalesinin elbette ABD ile ilişkisi olabilir, fakat bu işlerden CIA ve sıradan bir elamanı Ruzi Nazar’ı sorumlu tutmak tam bir paranoyadır. MHP’nin kuruluşunu bile bu cihete bağlamak şerefsizlik ve namussuzluktan başka şekilde izah edilmesi mümkün değildir! Şu Nihat Genç de Ruzi Nazar’ın ölümü üzerine bir yazmış ki ukalalığın dik âlâsıdır! İnsanda biraz ölçü ve insaf olur!
Öyle ya ülkede sol ve son zamanlarda İslâm görüntüsü yapılan herşey doğru da, geriye kalanlar ancak bu kafaların komplo teorileri izah edilmeli başka yolu ve yordamı yoktur! Elbette devlet desteği ile yayınlanan zamanın Türk Kültür Enstitüsü Yayınları Türk düşmanlarının gözüne ve kıçına batacaktır! Çünkü bu yayınlar Türkiye’nin marksistleşmesinin önüne geçmiştir. Bu kafaya göre ülkede her yer ve mekân ABD’nin arka bahçesidir. Vallahi MİT’çiler bizim takımdan Çerkezler’in dışında ülkücüleri sevmezler ve itibar da etmezler! Hepsinden ötesi eğer gerçekten bizim istihbarat CIA Şubesi ise bu yazıları yazan ve yayanlar da elbet ABD oyuncağıdır. Şükür ki biz ABD falan görmedik, orası İslâmcı geçinen ve sol bezirgânların vatanı! Biz ancak çok sevdiğimiz Ordu ve MİT’den her on senede bir bol bol kötek yeriz de hâlâ onların yalakalığına devam ederiz!
Ruzi Nazar’ı ne yazık birçok Türkistanlı da sevmez; elbette sevilmeyen ve tasvip edilmen yanları vardır; fakat bunlar onu defterden silmek için haklı sebebler olamaz! Bize göre mutlaka Türk düşmanlarının veya kimlik problemi olanların karşı çıktığı her hadise doğrudur! Hiçbir şekilde araştırma yapmaya ve uzun boylu düşünmeye gerek yoktur. Ruzi Nazar günah ve sebebleri artık tarih olmuştur! Şüphesiz ki vatanını seven bir insandı. Onun kötü oluşuna rahmetli Türkeş’i de sebeb göstermek aşağılık olmaktan da ötededir. Çünkü Türkeş bu ülkede üç-beş çapulcuya rağmen Türk Milleti ve ülkücülerin gönlündedir. Uzatmayalım, Ruzi Nazar için lütfen sadece Enver Altaylı’yı okuyun!
Muhabbetle.