ORHAN KILIÇOĞLU
Cazim Gürbüz Bey!
Arvasi Hoca’ya saldırmakla yanlış hedef seçtiniz ve fırlattığınız okunuzun geri dönerek sizi vuracağını düşünemediniz. Gel Seyyit Ahmet Arvasi Hocayı bir de benim kalemimden oku. Size göre NAZIM HİKMET RAN denen Yahudi, Arvasi Hocadan muteber olabilir lâkin bizim için hiç de öyle değil! Biri Moskof hayranı, Stalin’e benim Allah’ımsın diyen azılı Türk düşmanı, bir diğeri ise Türk milliyetçisi olan bir imân âbidesi.
Seyyid Ahmed Arvasi Hocamız kimdir?
(15.02.1932 – 31.12.1988)
Bu Dava Özüdür İslamiyet in
Bu Dava Güneşi, Mazlum Milletin,
Bu Dava, Her şeyden, Her şeyden Çetin,
Bu Yolda Dert, Hüzün, Gurbet Bizimdir.
Seyyid Ahmed ARVASİ
Ahmed Arvasi Abdülhakim Arvasi’nin oğludur.
Babasına Osmanlı çöktü, Türk diye bir şey kalmadı denilince ”DÜNYA DA İKİ TÜRK KALSA BİRİSİ BENİM“ demiştir.
Ahmed Arvasi kendini şöyle tarif eder;
”Ben İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mes‘ud görmek isteyen ve böylece İslam‘ı gaye edinen TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ŞUURUNA SAHİBİM.“
Türk milliyetçisi olarak yetiştirmeye büyük özen gösterdiği sayısız öğretmenler halan görevleri başındadırlar. Atatürk sonrasında, bizzat İsmet İnönü ve kadroları tarafından yok edilen eğitimdeki milliyetçilik vasfı, yetişen bu öğretmenlerin üstün ve fedakarane gayretleri sonuncu tekrar hayat bularak, milyonlarca vatan sever, milli şuur sahibi gençlerin yetişmelerine vesile olmuştur.
1978 Ecevit hükümeti döneminde sürgün ve tehditlere maruz kalan Arvasi Hoca,1980 Askeri İhtilali’nin Kenan Evren cuntası tarafından ise MHP genel idare kurulu üyesi olması hesabıyla Mamak zindanlarına hapsedilerek büyük çileler çekmiştir.
Arvasi Hocamız kendisini çoğu defa öğrencilerine şöyle tanıtır ve bundan da büyük haz duyardı;
“Ben, İslam iman ve ahlakına uygun olarak sırat-ı müstakim çizgisi üzere yaşamayı en yüce şahadet gören, mübarek ve soylu Türk milletini her iki dünyada da aziz ve mesut görmeyi arzulayan ve böylece, İslam`a hizmet ve sadakati şeref bilen TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM ”
O `samimiyetten uzak sözde İslamcıların, Türk tarihinin bin yıldan ötesini inkar ederek,Türk töresini küçümsemelerine şiddetle karşı çıkar ve bu gibi Türk düşmanı, slogan mücahitlerine karşı,Türk tarihinin bütününe sahip çıkardı.
Arvasi Hocaya göre ;
“Türk milleti, temiz ve şanlı bir mazi ile binlerce yılların ötesinde süzüle gelen büyük bir tarihi tecrübeye sahip, milli örf,
adet ve töresinin kaynağını oluşturup, şekillendiren zengin bir kültürel hazinenin banisi bir millettir. Türk töresi bir hukuk ve bir ahlak kitabesi hükmündedir”
Arvasi Hocamızın en güzel ve farklı yanı” Türksüz bir cihanda İslam dininin öksüz ve sahipsiz kalacağını bilmesi” neticesi;Türk Milletinin bekasının yegane şartı olan Türk milliyetçiliği fikrine bir ömür hizmetle, bu uğurda binlerce makale, onlarca kitap yazıp, taviz vermediği Türklük sevdası yüzünden Mamak hapishanesine kadar uzayan çileli yolda bir ibadet aşkı ile yılmadan, yıkılıp, menfaate meyletmeden erkekçe yürüyüşüdür.
Ebu Lehebler`in ölmediği, Ebu Cehiller`in Kıtalar dolaşıp, Türk Milli Eğitim kurumlarını mekan tutup Kan içtiği 1970 li yılların sonlarına doğru, Arvasi Hocamız hayatının en zor ve meşakkatli dönemini yaşamasına rağmen ‘’Türk Milliyetçiliğinden bir adım geri atmadı’’ öylesi günler oldu ki, tehditler, şantajlar, Kızıl Komünist namluları altında bile derslere girip fikrini genç beyinlere nakış nakış nakşetti.
1975 senesi İstanbul Atatürk eğitim enstitüsünde öğretmendir. Bu dönemde okulda tekrar hakimiyet kurarak terör estirmek isteyen 30 kişilik anarşist bir gurup bıçak ve zincirlerle 4 kişilik ülkücü guruba saldırır. 4 ülkücü öğrenci 30 komünist anarşisti perişan ederler. Bu olaya odasının penceresinden şahit olan Arvasi Hoca, 4 ülkücüden biri olan A. K isimli öğrenciyi bir kaç gün sonra odasına çağırarak şöyle konuşur;
Gel aslanım, gel Kürşadım seni bir kucaklayayım /
Dün olan kavganızı gördüm /
Siz ülkücüler bugünün KÜRŞADLAR`I SINIZ. Allah Türk milletini Kürşadsız bırakmasın /
Ben çok iyi biliyorum ki sizler saldırgan ve kaba insanlar değilsiniz, asil gençlersiniz, ülkücülüğün temelinde iman-asalet-aşk-ve muhabbet vardır. Lakin bugün vatanımıza sızmayı ve içimizden bizim insanlarımızı yanına çekebilmeyi başarmış olan dış düşmanlarımız,ülkücülerin sabırlarını taşırarak bir iç savaş çıkartmak istiyorlar /
Dün size saldıran 30 kişilik grup, ABD`NİN, Rusya’nın, İsrail`in gizli servislerinin kandırdığı zavallılardır. MUSSAD-CİA- KGB fark etmez /
Beni üzen şudur ki; Atatürk`ün ölümünden hemen sonra gelenler, Türk Milli Eğitimini milli olmaktan uzaklaştırdılar. Türk gençliği kendi değerlerini değil de, Roma – Grek medeniyetini, Batı`nın Kokuşmuşluklarını öğrenerek yetiştirildiler /
Siz ülkücüler, bugünün KürŞadları – Bilge Kağan – Kültiginlerisiniz /
Türk milletinin geleceği, İslam Dininin gönüllere ve beyinlere yeniden nüfuzu yalnız ve yalnız ülkücü gençlerin gelişip çoğalmasıyla mümkündür. İkinci yol yoktur /
Büyük insan, dava ve gönül eri Arvasi Hocamız karşımıza bazen;
“HİÇBİR KAVMİN TÜRK`E HOROZLUK TASLAMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORUM” VE YİNE;
“BEDR`İN ASLANLARI ANCAK BU KADAR ŞANLI İDİ” DİYEN MEHMET AKİF ERSOY OLARAK ÇIKAR…
Bazen de;
“Hatta ben olsaydım Kürt-Arap-Çerkez ilk gayem olurdu Türk milliyeti. Çünkü Türk kuvvetli olursa mutlaka kurtarır her İslam olan milleti” diye haykıran Ziya Gökalp olarak çıkar ortaya…
Ziya Gökalp`ten büyük Türk Atatürk`e – Atsız Hoca dan Başbuğ Türkeş`e – Ahmet Yesevi Hazretlerinden Yunus`a, Mevlana`ya –
Oğuz Han`dan, son ülkücü şehit Bozkurt`a kadar genişçe bir ruh dünyası olan Arvasi Hocamızın babası Abdülhakim Arvasi Hazretleri, bir Arap olmasına rağmen“ Dünyada iki Türk kalsa bile birisi benim” diyecek kadar Türk`e sevdalıdır ve Türk`tür.
Aynen büyük Türkçü Ziya Gökalp`in“ Türklük hadimi bana,Türk değildir diyen herkes, soyca Türk olsa bile piçtir,Türk olamaz” dediği gibi.
MAİDE SÜRESİ, AYET 54.CENAB`I ALLAH ŞÖYLE BUYURUYOR;
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah´ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücadele eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah´ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir.”
Bir çok müfessir, hatta HAK DİNİ KUR`AN DLİ TEFSİRİNDE ELMALILI HAMDİ YAZIR`IN yazdığı gibi, S.AHMED ARVASİ de yorumunda bu ayette geçen milletin Türk Milleti olduğunu söyler.
Arvasi Hocanın yorumu, Elmalılı Hamdi Yazır`ın yazdığı tefsirindeki yorumuyla bire bir örtüşür.
TEFSİRDEKİ YORUM ŞÖYLEDİR;
“……bu defa Allah Türkleri göndermiş;
Arapların kadrini bilemeyip zayi ettikleri Devlet-i islamı ele alarak, İstanbul`a ve oradan kıtaat-ı arzın her tarafına yaymışlar; Kostantiniyye’ yi feth ederek, Ebna-i Faris hadisinin delaletiyle bu ayetin müjdesine nail olmuşlardır.
Arvasi Hoca, Maide 54. ayette geçen bu vazife halen Türk Milletinin üzerindedir der ve sık sık tenbihlerdi.
Mehmet Akif Ersoy`un;
“Evliya yurdu bu toprak,
Şüheda burcu bu yer,
Bir yıkık kubbesinin üzerine
Mevlana titrer”
Mısralarına nazire yaparcasına şöyle yakınır;
“Bu topraklar Türklerle şereflendi, mübarek olan bu topraklara abdestsiz basmaktan haya ediyorum”
Arvasi Hoca “Türkler Anadolu ya göçebe olarak gelip yerleşmiş ve Türkler göçebe bir millettir” diyen maksatlı kişilerin bu çirkin sözlerine fena halde içerlenirdi. Bu saçma fikirlere karşı sert tavırlar alarak şu beyanlarda bulunurdu;
“Türkler göçebe olarak değil, Orta Asya`dan göç ederek gelmiş olup, gelirken bir medeniyetin sahibiydi; mimarisini – edebiyatını – müziğini, yazısını ve köklü bir kültürü beraberinde getirmiştir.Türk`ün töresi Anadolu öncesinde bile, alemşümul ahlakı bünyesinde toplayan bir üstün ahlak ve adalet nizamıdır. Türkler Anadolu`ya ilah-i bir programın neticesi geldi. Türklerin Anadolu`ya göçü ilah-i bir tecellidir. ‘’ Maide Süresi nin 54. Ayeti bu göçün mesajını veriyor”
S.Ahmet Arvasi, Türk- İslam Kültür ve medeniyetinin yeniden ihya davasının motor gücü olacak Kadroların ancak ve ancak ülkü ocaklarında yetiştirilecek olan gençlerin arasından çıkacağına inanıyordu.
Arvasi Hocamızın eserleri son yıllarda unutturulmuş, gençlerimiz Arvasi`nin eserlerinden uzaklaştırılarak; meteryalist felsefenin Keşif bombardımanlarına maruz bırakılmıştır. Bu uzak kalışın neticesinde ise; manevi, ahlaki, Kültürel değerlerinden kopuk, özüne, örfüne, töresine sırtını dönmüş, kız-erkek ilişkilerinde ölçüsüz, edep dışı aşırılıklara kaçan, İstikbal ve İstiklal endişesi taşımayan, fikirsiz, çilesiz, hedefsiz bir gençlik modeli oluşturulmuştur. Bu yeni genç modeli, yavaş yavaş Kemirgen bir hal alarak, cemiyetimizi için için Kemirmektedir.
Arvasi Hocamızın başta 2. ciltlik “Türk -İslam ülküsü” eserini okumalı ve mutlaka okutmalıyız. Bu kıymetli eserin 1.cildinde, tefekkürümüz, inancımız, insan ve cemiyet hayatımız, Kültür ve medeniyetimiz üzerinde durulmuştur.
2.cildinde ise ülkücü bakış açısından, ekonomik ve siyasi hayatın yorumlanması yapılmıştır.
Arvasi Hoca, bütün eserlerinde ortaya koyduğu fikir ve tezlerinde daima ve her zaman, şuurlu bir Müslüman ve tavizsiz bir Türk milliyetçisidir.
Türk-İslam ülküsü eserinin 2. cildinin ön sözünün son paragrafında şöyle söyler;
“Başarıları yaratan ve veren Cenab – ı Allah`tır. Biz O`nun rızasını kazanmak ve Kainatın efendisi şanlı peygamberimizi memnun etmek, mensubu olmakla şeref duyduğumuz asil, soylu Türk Milletini yüceltmek için çalışıyoruz’’
KENDİNİ ARAYAN İNSAN – İNSAN VE ÖTESİ – GENÇLER SİZLERE SESLENİYORUM VE BÜTÜN MAKALELERİNİ TOPLADIĞI 5 CİLTLİK “HASBİHAL” ADLI ESERLERİNİ MUTLAKA OKUYARAK KENDİMİZİ ÇOK YÖNLÜ GELİŞTİRMELİYİZ.
Yabancı ideolojiler, istilacı dış devletlerin fikir para vanaları ve milletleri içten çökerten sinsi tuzaklardır diyen Arvasi Hoca, Türk milletini parçalama oyunlarına ve tertiplerine karşı durmayı vatan ve namus borcu bilerek, bütün bunlara karşı uyanık gençliğin yetişmesi uğrunda çileli bir hayata talip olarak, bir ömür akrebin Kıskacındaymışçasına fikir ızdırabı çekmiştir.
ARVASİ HOCA YA GÖRE, İSLAM DÜNYASINI ESİR ALMAK İSTEYEN HIRİSTİYAN DEVLETLERİNİN İLK HEDEFLERİ, TÜRK DEVLETİ VE TÜRK MİLLETİDİR. MÜSLÜMAN OLDUĞUNU SÖYLEYEREK TÜRK MİLLETİNE DÜŞMANLIK EDENLERİN HER BİRİ HAİNDİR VE TÜRK`E DÜŞMANLIK ETMEKLE, İSLAM DİNİNE DE DÜŞMANLIK YAPTIKLARININ HESABINI CENAB-I ALLAH ONLARDAN SORACAKTIR.
Gençlik gelecektir, milletimizin yarınlara muhkem tutunacağı ümidi fırlatacağı istikbal ve istiklal Kemendidir.
ARVASİ HOCA`NIN İBRET VERİCİ TESPİTLERİNDEN EN ÖNEMLİSİ, OSMANLI`NIN YAPTIĞI İDARİ YAPILANMADAKİ HATALARDIR.
16.asra kadar Osmanlı da idarenin en üst Kademelerinde ısrarla Türk unsurlara yer veriliyordu. O zamana kadar Hakanlar yüzde yüz Türk olan Osman Oğullarından, Sadrazamlar ise yine %100 Türk Çandar Oğullarından dı. Bu asırda Çandar Oğulları sadrazamlıktan azledilerek, dönme – devşirmelerin sadrazamlığa getirilmesi çöküşün başlangıcı olmuştur.
Arvasi Hoca`nın fikir ve eserlerinden faydalanmak, O`nu rehber edinmek her Türk gencinin öncelikli hedefi olmalıdır.
Son yıllarda ihmal edilen ülkücü gençlik en Kısa zamanda yeni bir hamle yeni bir şevk ve aşkla; ATATÜRK, A.TÜRKEŞ, NİHAL ATSIZ, S. AHMED ARVASİ NECDET SEVİNÇ`İN fikir ve görüşlerinin karıldığı harmanlardan beslenerek gelişip, olgunlaşıp, Kamilleşerek; GÖNÜLDE TÜRKLÜK ÜLKÜSÜ, DİLİN DE TURAN TÜRKÜSÜYLE, YENİDEN BİR ERGENEKON DESTANI YAZMAYI İMANININ RÜKNÜ BELLEMELİDİR!
ÖFKESİZLİK GAFLETTİR
Birileri İslam adına ortaya çıkıp, toplumları uyuşturmak için “öfke insanları öldürür, İslam da öfke yasaklanmıştır” derlerken, ARVASİ HOCA İSE BUNUN AKSİNE; “ÖFKE PSİKOLOJİK BİR MOTİVE OLUP, İNSAN VE TOPLUMLARIN SALDIRI VE DIŞ ETKENLERE KARŞI SAVUNMA REFLEKSLERİNİN İTİCİ GÜCÜDÜR, GÖNÜLLERDEKİ İMANIN KÜFÜRE KARŞI DIŞA YANSIMASIDIR” DER.
ÇANAKKALE VE KURTULUŞ SAVAŞLARINI TÜRKÜN KÜFRE OLAN ÖFKESİ KAZANMIŞTIR. BUGÜN KÜLTÜR EMPERYALİZMİ İLE ÖFKEMİZ YOK EDİLEREK
UYUŞTURULUP UYUTULUYORUZ…
AKİSHABER ÖZEL