Hanefi BOSTAN
On üç yıllık AKP Hükümetleri döneminde Milli Eğitim, her yeni Bakanın göreve başlamasıyla köklü değişikliklere sahne oldu. Gelen her Bakan, bir önceki Bakanın uygulamalarını beğenmeyerek değişikliklere gitti ve eğitim yap-boz tahtasına dönüştü. Bunun böyle olması tabiidir. Eğitimden bihaber, tecrübeli eğitimcilerden rahatsız olan yöneticilerden başka ne beklenebilir? Yalanla, dolanla ve eğitimcilerin hakkını yemekten zevk alan siyasetçilerin eğitimi kaosa sürüklemesi kaçınılmaz bir sonuçtur.
Nitekim bugün Milli Eğitim bitme noktasına gelmiş, bütün eğitimcilerin motivasyonu bozulmuş ve korku imparatorluğu oluşturularak her türlü hak gaspı ve ahlaksızlık meşru görülür olmuştur. Böyle bir ortamda eğitimin kalitesinden ve geleceğinden söz etmek abesle iştigalden başka bir şey değildir. Çünkü eğitim felç edildi. Felç olan bir hastayı tedavi etmeden ayağa kaldırmaya zorlamak akıl kârı olmasa gerektir.
Milli Eğitim Bakanlığı sanki öğretmen açığını kapatmış gibi hareket ederek beşinci sınıflara önce pilot bölgelerde uygulamaya başlayarak 16 ila 20 saat arasında yabancı dil eğitimine geçmeyi planladığı basına yansıyan haberlerden anlaşılmaktadır. 4+4+4 sistemi ile öğretmenlerin yaşadığı travma giderilmeden, yeni travmalara ve büyük sıkıntılara neden olmak eğitime ne gibi faydalar sağlayacaktır?
Bugün İngilizce başta olmak üzere hemen hemen bütün branşlarda hat safhada öğretmen açığı söz konusudur. Ayrıca alan derslerinin alan dışı ve sözleşmeli öğretmenler vasıtasıyla kalabalık sınıflarda verilmeye çalışıldığı bir dönemde beşinci sınıfları yabancı dil hazırlık sınıflarına dönüştürme girişimi, kaos içinde bulunan eğitimi kör yumağa dönüştürmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
Siz ilk önce öğretmen açığını kapatın. İhtiyaç duyulan on binlerce derslik sayısını çoğaltın. Yeterli sayıda ve verilmesi düşünülen yabancı dilin sınıfların düzeylerine uygun nitelikli yabancı dil öğretmenini yetiştirin ve sonra da konuşma hakkınız doğsun.
Anadolu Liselerinde ve Süper Liselerde yabancı dil hazırlık sınıfları AKP hükümetleri döneminde kaldırılmadı mı? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormazlar mı?
Milli Eğitim başta olmak üzere bütün eğitim kurumlarını altüst eden AKP hükümetleri anlaşılan eğitime vurdukları darbeler yetmiyormuşcasına giderayak son hamlede bir hançer daha vurarak tamamen öldürmek istiyor. Bugüne kadarki uygulamalar bunun en bariz örneğidir.
Yüce Türk Milletinin eğitimi yap-boz tahtasına dönüştüren beceriksiz ve bilgisiz kadrolara bir daha buna fırsat vermeyeceği, dolayısıyla çocuklarının ve gençliğinin geleceğine sahip çıkarak gerekli müdahaleyi yabacağına inancım tamdır.
Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.