Prof. Dr. Ali Osman Özcan
Demirleyecek şamandırası olmayan bir eğitim sistemi bireyselcilik adına özgürlüğü ön plana çıkararak uçarıolmayı yüceltecektir. Tepeden inme olan uçarılık kendini çeşitli eğlencelere veren bir insan tipini ifade etmektedir. Bu insanlar etkili ve etkileyici bilgiye sahip olma yerine kendi zevklerine düşkünlük temsilcisidirler. Kendi ömürlerini sevincine gark olacak yerde sevinçle zevki birbirine karıştırmaktadırlar. Zevkin vicdanıyla ciddiyetin vicdanı birbirinden farklıdır. Kendi uçarılığını haklı çıkarma çabasındaki birisi, başkalarına zulmetmeyi özgürlük zannedebilmektedir. Az emek çok fayda ile kendini ortaya koyan bir eğitim hedefi, genç nesillerde çiğnenmiş kurallar mezarlığına yol açacaktır.
Ahlak değerlerindeki parçalanma, zevk dünyasındakiler için tedavi edici bir ilaç olmaktadır. Zaman ve mekân bağından kendini kurtaran bir gençlik, kendini aşmakla yükümlü olma bilincine zıt olarak kendini insanlık değerlerinden dışlayıcı bir vicdana teslim etmektedir. Gerçekten kendini aşma bilincinden sorumlu olan bir gençlik, zihinsel akrobasiden medet ummaz. Uçarılığın zirvesinde olan günümüz gençliği, kendi zevkine uygun olmayan konularda zihinsel akrobasi yöntemine başvurmaktadır. Sorumluluğu imha ederek kendi zevkine düşkünlüğü ihyadan çekinmeyen bir gençlik, ahlaki açıdan çözülme devrini yaşamaktadır.
Uçarılığın zirvesini hedefleyen gençler kendileri olmaktan korkmakta, “-meli, -malı” eklerinden zevklerine uygun olanları öne çıkarmaya çalışmaktadırlar. Sözleri sulandırmak onların hoşuna gitmekte ve bu durumu zekâlarına akrobasi yaptırma aracı olarak görmektedirler.
Bunlar yüreksizdirler. Kalpsiz oldukları da söylenebilir. Kendileri olma yerine kendi zevklerini öne çıkarmaya çalışan bu ürkek tipler fırsat ellerine geçtiğinde en zalimce davranabilirler. Zevk yasalarına uygun yaşadıklarında insanlar arası ilişki yasalarına uygun yaşadıklarını iddia edebilirler. Zevk bataklığında battıkları anda bile yeni ufuklara açılma cesareti gösterdiklerini ileri sürebilirler. Kendi zevklerine düşkünlükleri yüzünden zevk diktatörlüğünün emrine girdiklerini bile düşünemezler.
Uçarılık ölçeklerinde yüksek puanlar alanlarda duygusal olgunluk beklemek boşunadır. Ayrıca uçarılık puanları yüksek olanlar zevk konusunda ateşli inançlı olup zevklerine de çok sağlam halatlarla bağlanmışlardır. Uçarılık ölçeğinde yüksek puanlar almak acaba insanı yaşam sınavlarından başarıyla geçirebilir mi? Kendi zevkine düşkünlük, insanlar arası iletişim etkileşim aksaklığını ortadan kaldırabilir mi? Zihinlerine akrobasi yaptıran uçarı tipler, insanlar arası ilişkilerde husumet taşımayan sözler kullanabilirler mi? Bu soruya cevap vermek çok zordur. Çünkü kendi zevkine düşkünlük kendini inkâr veya yok saymayla eşdeğerdir. Bu kişilerin yaşamda tökezleme olasılıkları çok daha fazladır. Zevke düşkünlüğün yöntemperestliğine tapanlar, kendi yaşamlarındaki kanser urlarını başarı noktaları olarak görme eğilimindedirler.
Uçarılığı sanal kaos halinde insanlığa aşılamaya çalışanlar yaşamın demir kapılarını dışarıdan yumruklayıcı olmaktan öte gidemezler. Belki akıl açlığı yanında acımasız bakışlara da muhatap olabilirler. Uçarılığın boşluğu ve yalnızlığı kendiliğine suikast hazırlamadan başka bir şey değildir. Zevk düşkünlüğüyle beraber haraççı, dolandırıcı, yalancı, soyguncu vb. insanlar arası iş birliği, yardımlaşma ve dayanışma kendi kendini tüketmeden başka bir işe yaramaz. En sonunda ele avuca sığmaz denilen uçarılar eğlence denizinde değerleri yeniden irdelerken boşa kürek çektiklerini anlarlar. Onlar yaşamlarını yüklü eşek gibi geçirdiklerinde hayat soytarısı olduklarını acı deneyimlerle yaşarlar. Uçarılığın zirvesinde yaşayanlar bomboş bir dünyada başıboş dolaşan hoş boş insanlardır.