Ergun KAFTANCI
-MERKEZ Bankası gerekirse müdahale eder…
Tayyip Bey‘in yersiz ve zamansız, açıkcası bilmeden gündeme taşıdığı faiz indirimi konusuna bir karşı çıkış da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek‘ten geldi. Şimşek, müdahalenin hangi koşullarda yapılacağına da Erdem Başçı‘nın karar vereceğini söyleyerek uygulanmakta olan para politikasını onayladı…
Cumhurun başı böylece bir başına kalmış oldu…
Erdoğan‘ın etrafı giderek gerçekleri görüyor ve geri çekiliyor değerli okurlar. Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan imzalı yanlış kararlara artık kimse ortak olmak istemiyor.
Seçime giderken yaşanan bu ve benzeri havlu atmalar, AKP’nin zayıflama sürecine girdiğini gösteren verilerden sadece biridir.
* * *
EDİRNE Valisi’ni tanıyor musunuz?
Öyleyse tanıştırayım…
Vali Dursun Ali Şahin…
1950 doğumlu, memleketi Akçakoca. Bakırköy ve Kartal dahil çeşitli yerlerde kaymakamlık yaptı. Kaymakamlıkta en son görev yeri Gölcük.
Orada tam göreve başlayacağı sırada Yalova’ya vali yapıldığına ilişkin tebligatı aldı ama bu görevi halkın arasında yaygın söylem haline gelmiş “Kim öper Yalova Kaymakamını” cümlesinden olumsuz etkilenerek başka bir kente atanmayı istedi…
Kırmadılar, Dursun Ali Şahin‘e “Orada dursun” demediler ve atamasını önce merkeze, kısa süre sonra da Giresun’a yaptılar. Giresun’dan sonraki durak yine Ankara idi. Kısa bir Merkez Valiliği döneminden sonra Dursun Ali Bey Edirne’ye vali olarak postalandı…
Halk “Hoşgeldin, sefalar getirdin” diye karşıladı valisini…
Kaynaştılar…
Ancak bir süre sonra insanlarla valinin arası açıldı; Dursun Ali Bey devletin değil de iktidarın valisi gibi hareket etmeye başladı…
Son tavrını okumuş olmalısınız; okumadıysanız internete girin ve oradan okuyun.
Olay kısaca şu…
Şükrüpaşa İlkokulu‘nda çocuklara süt dağıtımına katılan vali bey önce nutuk çekti ve “Allah’ın yarattığı en güzel iki şey, insan ve süttür” dedi, sonra da tahtaya Arap harfleriyle “Sağlık için süt için” cümlesini yazdı.
O yazarken çocuklar da şaşkın halde Şahin’e bakıyor, tebeşirle sağdan sola doğru yapılan şekillerin Arap harfleri olduğunu bilmeden valiyi müstehzi ifadelerle izliyordu.
Osmanlıca ve Arap abecesi takıntısına sahip cumhurun başı tarafından etkilenen, Atatürk devrimleriyle cumhuriyetin ilkelerine uzak duran insanlardan birinin de Edirne Valisi olduğu böylece ortaya çıktı.
…………………………
Bu konuda Edirne Valisi yalnız değil; benzeri yığınla devlet görevlisi olduğunu görüyoruz. Mesela bir diğeri de savcı; fiyasko haline gelen 4+4+4 biçimindeki öğretim sistemini Artvin’de de protesto eden öğretmen ve veliler polisin orantısız gücüyle karşılaştı. Gözaltına alınanlar oldu; birkaçı öğretmendi.
Öğretmenlerden biri savcı tarafından sorgulanır ki öyle sorularla karşılaştı ki şaşırıp kaldı. Savcı öğretmene“Hurafeler nedir söyleyebilir misin” dedi. Sonra da ekledi:
-Kuran’da cin suresi var, bunu bilmiyor musun, Kuran’a inanmıyor musun?
Sorguda hazır bulunan öğretmenin avukatı müdahale etti ve savcıya “Bu soruları soramazsınız, laik bir ülkede kimsenin dini inançlarını sorgulayamazsınız” diyerek çıkıştı…
Baktığınızda savcının, siyasal iradenin topluma bakış açısından güç aldığına hükmediyorsunuz, yanıt şöyleydi:
-Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede bu soruyu sorarım…
Elbet de soramaz…
Ne yaparsınız ki tipik Tayyip Bey ağzı…
Anayasamız ve yasalarımız bu soruyu sormaya cevaz vermez… Ayrıca bu tür sorgulamayı ancak Yüce Allahyapar. Buna rağmen savcı, kendini sorgulamaya yetkili görüyorsa haddini aşıyor ve günah işliyor demektir!
…………………………
Bu savcının sorguladığı dört öğretmen, hapis istemiyle mahkemeye sevkedildi. Sulh Ceza Mahkemesi yargıcı talebi reddetti ve öğretmenleri serbest bıraktı. Savcının kafasına denk düşen bir yargıç olsaydı, öğretmenleri 6 aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırabilirdi…
Yargıda paralel yani Gülen’in hizmet içerikli cemaatine mensup ya da ona hayran kimse kalmadıysa bu savcı ne;? Yoksa AKP, kısa günde yeni bir paralel devleti mi peydahladı?
Anlayalım yani!
* * *
BAŞAKŞEHİR Belediye Başkanı AKP’li. Belediyeye ait 7 dönüm arsayı Bilal Erdoğan’ın Vakfı diye anılanTÜRGEV‘e verdi. Vakıf 30 yıl süreyle bu araziyi kullanacak; nitekim “Üzerinde inşaat başladı bile” diyorlar.
TÜRGEV’e ilişkin bir şey yazmak istemiyorum. Tekzip etmedikleri haberlere dayanarak görüş beyan ettiğimiz için hakkımızda dava açtılar, tazminat talebine bulunuyorlar; sanki Tayyip Bey’in üslûbunu uyguluyorlar…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da üyesi olduğu Ensar Vakfı‘na kiraladığı iki binanın kullanım hakkını bağışladı.
Bu beyler ve kol kanat gerdikleri vakıflar inşallah bir gün, mesela Kızılay‘a, Mehmetçik Vakfı‘na,Yardımsevenler Derneği‘ne, Çocuk Esirgeme Kurumu‘na insan sağlığı ve güvenliği için kurulmuş dernek ve vakıflara da koltuk çıkarlar.
* * *
ABD Başkanı Barack Obama‘yı eleştirdikten sonra taa Meksika’dan “Neredesin başkan” diye seslenen Recep Tayyip Erdoğan‘a yanıt geldi…
Beyazsaray sözcüsü “Hiç kimse Başkanı ve Dışişleri Bakanı’nı insan kayıpları hakkında sorgulayamaz. Dualarımız ve düşüncelerimiz kurbanların aileleriyle aynıdır” diye karşılık verdi…
“Neredesin başkan” gösterisi de Beyazsaray’da böyle ma’kes bulmuş oldu!