Ergun KAFTANCI
DAVUTOĞLU Kabinesi’ne giremedi ama hâlâ AKP Genel Başkan Yardımcısı; Beşir Atalay‘dan bahsediyorum.
Atalay Kırıkkaleli, köyünün adı da Armutlu. Köy, Keskin ilçesine bağlı bir yerleşim merkezi. Adına bakıp yanılmayın; köye ait arazilerde armut yetiştirilemiyor. Ankara armudu diye ünlenen armut, başkentin öteki ilçelerine özgü bir meyve.
Ailesinin doğu kökenli olduğu söylenir; 1947 doğumlu ve hukuk okumuş bir bilim adamı ama uzmanlık dalı sosyoloji…
Atalay da Amerika görmüş, oradan feyiz almış AKP’lilerden biridir. Değişik görevlerde bulunmuş, 2011 seçiminde de milletvekili olmuş bir bilim adamı. Haziran ayındaki seçimde AKP listelerinden birinde yer bulabilecek mi göreceğiz!
………………………… .
Geçen gün -Dikkat buyrun, geçtiğimiz gün demiyorum, çünkü öyle demek yanlış- bir açıklama yaptı ve her onbeş günde bir kamuoyu araştırması yaptırdıklarını söyledi. Demek ki iktidar her ay iki kez, anketleri yapan şirketi paracıklara boğuyor…
Ailesinin doğu kökenli olduğu söylenir; 1947 doğumlu ve hukuk okumuş bir bilim adamı ama uzmanlık dalı sosyoloji…
Atalay da Amerika görmüş, oradan feyiz almış AKP’lilerden biridir. Değişik görevlerde bulunmuş, 2011 seçiminde de milletvekili olmuş bir bilim adamı. Haziran ayındaki seçimde AKP listelerinden birinde yer bulabilecek mi göreceğiz!
…………………………
Geçen gün -Dikkat buyrun, geçtiğimiz gün demiyorum, çünkü öyle demek yanlış- bir açıklama yaptı ve her onbeş günde bir kamuoyu araştırması yaptırdıklarını söyledi. Demek ki iktidar her ay iki kez, anketleri yapan şirketi paracıklara boğuyor…
Değirmenin suyunu sormayın…
Atalay, son nabız yoklamasının sonucunu da açıkladı. Sözde, halkın yüzde 50’si getirilmesi düşünülen başkanlık sistemini istiyormuş. Ancak “Bu oran, üç aşağı beş yukarı değişiklik gösterebilir…” diyerek lafı kıvırmayı da ihmal etmedi…
77 milyon yurttaşın kaçı, bahse konu başkanlık sistemini biliyor ki tercih konusunda beyanda bulunuyor ve sormacaya yani ankete olumlu yanıt veriyor.
Bırakınız halkın bilmesini, Tayyip Bey’in kafasına çöreklenmiş ve gönlüne yerleşmiş sistemi acaba kaç AKP’li ayrıntılarıyla vâkıf diye sorsam kaç kişi, “Ben biliyorum” diye ortaya çıkar!
Atalay, son nabız yoklamasının sonucunu da açıkladı. Sözde, halkın yüzde 50’si getirilmesi düşünülen başkanlık sistemini istiyormuş. Ancak “Bu oran, üç aşağı beş yukarı değişiklik gösterebilir…” diyerek lafı kıvırmayı da ihmal etmedi…
77 milyon yurttaşın kaçı, bahse konu başkanlık sistemini biliyor ki tercih konusunda beyanda bulunuyor ve sormacaya yani ankete olumlu yanıt veriyor.
Bırakınız halkın bilmesini, Tayyip Bey’in kafasına çöreklenmiş ve gönlüne yerleşmiş sistemi acaba kaç AKP’li ayrıntılarıyla vâkıf
Emine Hanımefendi, kerimeleri Sümeyye ve Esra, mahdumları Burak ve Bilal bile Tayyip Bey’in tutkusu haline gelen başkanlık sisteminin nasıl olacağını ayrıntılarıyla öğrenememişken sokaktaki yurttaşın yarısından biraz fazlasının bilgiçlik taslayarak görüş beyan etmesi komik değil mi?
Anketi yapan şirket ya soytarılık peşinde, ya düzenbazlık…
Toplumun aklıyla alay ediliyor; üstelik bu, kurum ve kuruluşlar kullanılarak yapılıyor…
Kainat biliyor ki bu toplum, “Tek adamın egemenliği” ni getirecek sistemin karşısındadır ve her ay iki kez yaptırılan AKP anketlerinde yer alan rakamlar da masa başında uydurmuş olmaktan öteye gitmemektedir.
Merakım ne biliyor musunuz; profesör olmuş, sosyoloji bilen bir ismin anketin sonucunu (!) açıklamak zorunda bırakılmasına tepki koyup koymadığı… Bir merakım da Atalay’ın, anketin işaret ettiği rakamlara inanıp inanmadığı…
* * *
BUGÜN size ilginç iki olaydan bahsetmek istiyorum…
Birincisi İzmit kaynaklı; askerlik görevini yaptığı sırada PKK’lı katiller tarafından ağır yaralanan Kemal Demiradındaki gazimiz, Alikâhya’da zilliyet yoluyla kullandıkları arsa üzerine ev yapmak üzere belediyeye başvurdu. İlgililer, “Ruhsat veririz, git evini yap” dedi…
Gazi de gitti, evini yapmaya başladı. Temel ve kaba inşaat için borç harç 80 bin lira harcadı. Tam evin içi yapılacakken belediye yıkım ekipleri, kapıya dayandı. “İnşaatın ruhsatı yok, yıkacağız” dediler ve gittiler.
Ertesi günü yıkım ekipleri geldi.
Mahalle halkı ekipleri sardı ve “Bu ev bir gazinin evi, size asla yıktırmayız” diyerek direndi. Halkın kararlı görünmesi üzerine belediyeciler ve olay yerine gelen emniyet yetkilisi “Yapacak bir şey yok” diyerek inşaata dokunamadan Alikâhya’dan ayrıldı…
Gazi Kemal, inşallah inşaatı bitirecek, yakında ruhsatını alacak ve askerlik anılarıyla sıcacık yuvasında baş başa kalacak…
Tabii, densizlik yapıp evi başına yıkmazsak!
…………………………
Bu da bir başka yurt köşesinden…
Yer Gaziantep, yurttaşlar oylarını kullanıyor. İnsanlar, oy vermek için sıraya girmiş; onlardan biri de 87 yaşındakiGüllü Solak. Okuma yazması olmadığı için yanına üvey oğlu Mehmet‘i alarak sandığa gitmiş…
Olay, cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşanıyor…
Güllü Nine‘ye zarf verilmiş ve perdenin arkasına geçerek oy’unu kullanabileceği söylenmiş.
Nine’nin üvey oğlu “Anamın okuması yazması yok, gözleri de az görüyor, ben ona yardımcı olacağım”diyerek izin istemiş. Vermemişler, sandık kurulunda görevli B.G adındaki AKP temsilcisini yardımla görevlendirmişler…
Olan olmuş, Güllü Nine, Ekmeleddin İhsanoğlu‘na oy vermek isterdiğini söylemiş, ama AKP’li görevli yönlendirme sonucu oy’unu Recep Tayyip Erdoğan‘a vermesini sağlamış…
Eve gittiklerinde oğluna “Resimleri kıvırdı, birini gösterdi, onun üzerine mühür vurdurdu. Ben ekmekçiye verecektim ama o adam ötekine verdirdi” diye dert yanmış…
Mahkeme sürüyor, Güllü Solak nineyle üvey oğlu Mehmet Kara hâlâ seçim yasasını ihlâl eden AKP sandık temsilcisi hakkında yargıç tarafından karar verilmesini bekliyor.
Durum bu, lâfım da şimdilik buraya kadar!