MHP’li Yusuf Halaçoğlu, Özlem Gürses’e konuştu ve uyardı…
Hazirandaki genel seçimin kritik olduğunu belirten Halaçoğlu, uyardı: AKP yeniden seçilirse ülke ya bölünme sürecine girecek ya da iç çatışma yaşanacak. HDP baraj altında kalarak AKP’yi birinci parti çıkarmak istiyor…
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Halaçoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osmanlıca çıkışının ardından dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Meclis’in Osmanlıca bilen tek vekili olan Halaçoğlu, “Türk diliyle ilim de yapılır, felsefe de… Siz hiç başka bir ülkede bir cumhurbaşkanın temsil ettiği milletin dilini aşağıladığını gördünüz mü?” diye soruyor. Türk Tarih Kurumu eski Başkanı olan Halaçoğlu, Ermeni meselesinden Hrant Dink’in öldürülmesine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan çözüm sürecine kadar gündemdeki konulara ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o röportajımız:
Sayın Halaçoğlu, geçen 12 yıllık AKP dönemini nasıl buluyorsunuz?
Özelleştirme adı altında Cumhuriyet’in tüm birikimleri elden çıkarıldı. Milli değerlerde tahribat başladı. Hukuku siyasallaştırdılar. Güvenlik güçleri de siyasallaştırıldı. Emniyeti de, eğitimi de dayanışma yaptıkları cemaate teslim ettiler.
Türkiye’yi kim yönetiyor?
Türkiye’yi kimin yönettiği belli değil… Türkiye’yi Amerika yönetiyor, Avrupa yönetiyor, PKK yönetiyor. Bu iktidar değil.
DEMOKRASİNİN D’Sİ BİLE YOK…
Bizim şu anda yaşadığımız yönetim şekli neye benziyor?
Demokrasinin d’sine bile benzemiyor. TBMM kendi başına yasa bile çıkartamıyor. Eski başbakan talimat veriyor, yasanın kelimesine bile dokunulmadan komisyondan Meclis’e sevk ediliyor, vekiller içeriğini bile bilmeden “evet”le geçiyor.
Askeri vesayet bitti mi Türkiye’de?
Dünyanın her yerinde vesayetler vardır. Basının, sivil toplum örgütlerinin iktidarlar üzerinde hiç etkisi olmaması mümkün değil. Askerler her şeyiyle devre dışı bırakılarak devlet yönetilebilir mi? Burada önemli olan demokrasiyi tam uygulamaktır. Ben yaptım oldu ile yaparsanız o demokrasi değildir, o diktatörlüğe gider.
Türkiye’nin çok sıcak gündem maddeleri var. 5 ay sonra gerçekleşecek seçimlerde Türk seçmeni neye karar verecek?
Bu seçim çok kritik. Eğer şu anki iktidar tekrar gelirse ya bölünme sürecine gireceğiz ya da iç çatışma yaşanacak. HDP’nin parti olarak girip, baraj altında kalarak AKP’yi yeniden iktidar yapma planı olduğunu düşünüyorum. AKP de iktidar olamazsa Yüce Divan’dan kurtulamayacağını bildiği için bu yola başvuracaktır. Valilerin OHAL ilan etme yetkisi konusu gündemde. Bu da çıkarsa iç kargaşa olur.
KÜRDİSTAN DENİLEN BÖLGE HİÇ OLMADI
Ortadoğu’da zaten varolan Kürt yapılanması devletleşecek gibi gözüküyor. Türkiye için biçilen rol nedir burada?
Eyyübi devletini söylüyorlar, eğer Selahattin Eyyübi Kürt ise kardeşlerinden birinin adı Börü, biri Tuğtekin, biri de Tuğranşah. Çocuklarına bu adları versinler o zaman. Mervanilerden söz ediliyor. Kürdistan olarak nitelendirilen bölge hiçbir zaman Anadolu’da olmamıştır.
Biz bir devlet kurmak istiyoruz deniliyor. Bu mesele nasıl çözülecek?
PKK nasıl ortaya çıktı, iyi anlamak lazım. Ama bu arada bu ülkenin demokrasi ve insan hakları ile ilgili konularını da ele almak lazım. Tek boyutla çözemezsiniz.
Peki düştü hükümet, artık siz varsınız. Ne söyleyeceksiniz, ne yapacaksınız?
Her şeyden önce şehirlerde devletin hakimiyetini sağlamak zorundasınız. “Herhangi bir suça iştirak etmemiş olanlar affedilebilir” dersiniz. PKK’nın tüm mali imkanlarını, her türlü kaçakçılığı engelleyeceksiniz. Örgütün tüm uluslararası bağlarını koparacaksınız. İstihdamdan eğitime her türlü fırsatı götüreceksiniz. O bölgedekilere kim zulmetmişse hukukun karşısına çıkaracaksınız. Halk “Devlet benim yanımda” diyecek. İnsanlara Kürtçe konuşmayın demeyeceksiniz.
Sanat tarihine de ilginiz var. Sarayı beğeniyor musunuz?
Hiç beğenmiyorum. Türkiye için israf olarak görüyorum. Müslümanım diyenlere hiç yakışmayan bir israf… 850 liranın altında geçinen bu kadar insanınız varsa, açlık sınırı altında 13 milyon insanınız varsa, yoksulluk sınırı altında 25 milyon insanınız varsa, ayağına ayakkabı giyemeyen insanınız varsa… Oraya harcanan para helal değildir. Çankaya Köşkü, saraydan bin kat daha güzel… Devletin kurucu iradesi orada tecelli etmiştir. Devlet onuru böyle gösterilmez. Osmanlı İmparatorluğu 3 kıtaya hükmediyordu ama Topkapı Sarayı’nda oturuyordu.
Devlet onuru neyle gösterilir?
Devlet onuru devletin ekonomik, siyasi gücüyle gösterilir. Başbakanı Fransa’daki yürüyüşte gördük. Rezaletti. Arkadan öne çıkmak için bazı kişileri aşmaya çalışıyor. Büyük bir devletin başbakanı bu şekilde olabilir miydi?
19 Ocak yani bugün gazeteci Hrant Dink’in ölüm yıldönümü…
Hrant Dink kim tarafından, neden öldürüldü hâlâ bilmiyoruz çünkü üstü örtülüyor. Öldürülmeden 15 gün önce Fransız TV’sine aynen şunu söylüyor: “Bizden asıl özür dilemesi gerekenler Fransa ve İngiltere’dir.” Ermenistan’da dedi ki, “Siz Ermeniler öldü diyorsunuz ama Türkiye’de 500 bin Ermeni var, birçoğu da yabancı ülkelerde…” Bunun üzerine tehdit edildi. Aynı Hrant, Diyarbakır’da Kürtlere dedi ki “Yanlış yapıyorsunuz, yabancıların oyununa gelmeyin.” Herhalde onu öldürenler ya zalim, akılsız, beyinsiz ya da Türkiye’yi karıştırmak isteyen birileri…
MİLLİYETÇİ OYLARIN PEŞİNDELER
Türkiye’nin Ermeni meselesinde hiçmi vebali yok? 21. yüzyılda konuları çözmenin bir yolu nasıl bulunacak?
Benim önerim şu: Birleşmiş Milletler’e başvuralım, tüm arşivler açılsın, bütün milletlerden bir tarihçiler komisyonu oluşturalım. Ben diyorum ki, “Tüm bu yaşananlardan dolayı üzüntü duyuyorum” ama gelsin Ermeniler de aynısını söylesin “Yanlış yaptık” desin.
Bu tarihi boyutu. Bir de bugün siyasetçilerin “Affedersiniz Ermeni” dediği, bir grubun “Ermeni dölü” diye küfrettiği bir durum var. Bu nasıl değişecek?
Bunu Cumhurbaşkanı bile söyledi biliyorsunuz. Önce savaş travmasını anlamanız lazım, en yakınınız savaşta sizi katletti. Bu kolay değil. Ermenilerin de Türkler hakkındaki fikirleri bundan pek farklı değil. Bunun çözümlenmesinin tek yolu da yine Tarihçiler Komisyonu’dur. Başka türlü olmaz.
Eğitim konusunu da sormak isterim. Osmanlıca, külliye, imam hatipleşme…
Hepsi gündem değiştirmek için… Türkiye’de hâlâ büyük bir eğitim sorunu var. O sarayla tam 863 tane 28 derslikli okul yapılırdı. Kadınlar hâlâ şiddet görüyorsa, öldürülüyorsa, çocuklara tecavüz ediliyorsa, üniversitelerde külliye demişsiniz, kampüs demişsiniz ne fark eder. Tümüyle meslek liselerine dönün, mezunları istihdama alın.
“Türkçe’yle felsefe yapılmaz” çıkışı?
Dilin değiştirilmedi senin, alfaben değişti, bazı kelimeler değişti. Türk diliyle ilim de yapılır, felsefe de… Siz hiç başka bir ülkede bir cumhurbaşkanın temsil ettiği milletin dilini aşağıladığını gördünüz mü? Bu milleti de aşağılamak demektir. Erdoğan’ın eski Türk devletlerini temsil eden askerlerle yaptığı karşılama olacak iş değil. Siyaseten milliyetçilik yaparsanız işte böyle elinize yüzünüze bulaştırırsınız. AKP öyle bir çıkmazda ki, kendini kurtarabilmek için milliyetçi oylara ihtiyacı var.
Yusuf Halaçoğlu kimdir?
Yusuf Halaçoğlu, 1949’da Adana Kozan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. Doktorasını aynı üniversitede yaptı. 1989’da profesör oldu. Devlet kurumlarında birçok önemli görevde bulundu. Yayınlanmış 21 kitabı ve çok sayıda makalesi var. Çok iyi düzeyde Osmanlıca ve orta düzeyde Fransızca bilen Halaçoğlu, evli ve 4 çocuk babası…
Eşi ve çocukları hep yanında
Sağlığınıza, beslenmenize dikkat eder misiniz?
Hiç… Kahvaltı yapmam, ne zaman yemek yiyeceğim belli değildir. Spor da yapamıyorum 2003’ten beri.
Uyku?
Az uyurum, bazen 3, bazen 5 saat… Geceleri hem okuyorum, hem yazıyorum.
Kaç evlat var?
İlk eşimi kanserden kaybettim. Ondan iki kızım, şimdi de iki oğlum var.
Özel bir zevkiniz var mı?
Türk Sanat Musikisi dinlerim. Özellikle eskiler… En çok Ekrem Güer’i dinlerim.
Tatil?
Yılda 10 gün.
Hobileriniz?
Balık tutmayı çok severim. Son dönemde pek yapamıyorum. Geçen yıl zıpkınla çıkabildim.
Koleksiyon?
Önemli bir pul koleksiyonum var. Eski para koleksiyonum var. Rahmetli dedemden kalan Memluk dönemine ait gümüş bir sikke en eski parça. Dedem “Bu para cebinde dursun, hiç paran eksilmesin” diye verdi.
Kılık kıyafet?
Eşim de alır, kendim giyinirim.
Cüzdanınızda kimin fotoğrafı var?
Tüm çocuklarımın ve eşimin.