Gazi KARABULUT
Ülkücüler tarihin ender kaydedeceği çilelere göğüs gererek bugünlere ulaşmışlardır. Çekilen sıkıntılar tarihten süzülüp gelen değerlerle birlikte ülkücü bir edep anlayışını ve ülküdaşlık hukukunu da ortaya koymuştur.
Buradan hareket ile ülküdaşlık hukukunu yeniden hatırlamak ve hayat tarzı olarak benimsemek gerekir.
Yapılması gereken, gönül seferberliği doğrultusunda ulaşmadık sine bırakmamak olmalıdır.
Erol Güngör Hoca, Türk Kültürü ve Milliyetçilik’te; milliyetçilerin, milli kültürü soysuzlaştırmaktan kurtarmaları gerektiğini çünkü milliyetçiliğin bir medeniyet davası olduğunu vurgular.
Tıpkı Cemil Meriç’in Bu Ülke’de verdiği pusula gibi:
Pusula: şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ziya Gökalpler Türk kültürünü anlatmış, Dündar Taşerler yaşamış yaşatmış hep bu şuur planında medeniyet temelli bir milliyetçilikten dem vurmuşlardır.
En önemli notu da Rahmetli Bilge lider “Bizim milliyetçiliğimiz kültür milliyetçiliğidir.” Diyerek düşmüştür.
Böylesine derin kültürel kökleri bulunan fikir hareketimizin, kardeşlik hukukuna azami hassasiyet göstermesi gerekir.
Çünkü ilk başta ifade edildiği gibi, ülkücüler feleğin cenderesinden geçip tarihin zor kaydedeceği bir kardeşliğin emsalini yaşamışlardır.
Ülkücüler, sadece ülkemiz için değil bütün Türk Dünyası ve mazlum milletler için bir umut ışığı olmuştur.
Onlar büyük bir medeniyet inşası için -dünya denen mezellete dalanların anlayamayacağı – yüce bir kardeşlik bağı ile birbirlerini sevmişlerdir.
Kardeşliğimizi zedeleyecek tutumlardan, sözlerden, davranışlardan uzak durmalıyız. Buradan hataları görmezden gelmeliyiz, manası çıkmaz. Şüphesiz ki birbirimizin hatalarını görüp o yanlışlarımızın düzeltilmesi için ikazda bulunacağız. Amma bunu doğru üslup, doğru zaman, doğru yöntemlerle ve “birbirinizin kusurlarını örtmede gece gibi olunuz” ifadesindeki hikmete uygun bir tarz ile yapacağız.
Eğer bunu sistematik bir yapıya büründürmek gerekirse şöyle ifade edebiliriz:
1. Ülküdaşlık hukukuna halel getirecek tavır, tutum ve söylemlerden uzak durmalıyız. Çünkü “ülküdaşlık karındaşlıktan daha ileri seviyede bir akrabalıktır.
2. Ülkücüler birbirini karşılıksız bir sevgi ile sevmelidir. Çünkü iki cihan güneşi buyuruyor ki “ İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olmazsınız.
3. Ülkücüler, Türk milliyetçileri birleşmek zorundadır. Çünkü Başbuğ’un son mitinglerinde sıkça kullandığı hadiste Rasulullah (SAV) buyuruyor ki “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır.”