Yarım asrı aşkın bir süredir, Komünist Çin işgali altında olan Doğu Türkistan’da Uygur Türkeri’ne yönelik zulüm sistematik olarak devam etmektedir. Bölgede soydaşlarımız bir soykırıma tabi tutulmakta, Türk milletinin izleri Doğu Türkistan topraklarından silinmeye çalışılmaktadır. Çin işgal yönetimi, basın ve internet sansürü ile bölgede yaşanan dramı, dünya kamuoyundan gizlemektedir. Vatanlarını ve hatıralarını geride bırakarak, Çin’in zulmünden kaçan soydaşlarımızın göze aldıkları riskler bile ne denli ağır bir baskının yaşandığını göstermektedir.
Yaklaşık bir ay önce Tayland üzerinden, Çin’in zulmünden kaçmaya çalışan 300 civarında soydaşımız, yetkililer tarafından ormanlık bir arazide bulunmuşlardır. Her gün yeni bir can pazarının yaşandığı Doğu Türkistan’ı, terk etmek zorunda kalan bu soydaşlarımız, Tayland’da ormanda kaldıkları süre zarfında açlığa, hastalıklara ve vahşi doğaya karşı adeta bir ölüm kalım savaşı yaşamışlardır. Tüm bu imkânsızlıklara rağmen yaşamayı başaran soydaşlarımız için bazı medya organlarında da belirtildiği gibi yeni bir tehlike söz konusudur. Taylandlı yetkililere Türkiye’ye sığınmak istediklerini belirten soydaşlarımızın, Çin’e teslim edilebileceği konuşulmaktadır. Kadın, çocuk ve yaşlılarında içerisinde bulunduğu 300 civarındaki soydaşımızın Çin’e iadesi durumunda, vahşice idam edilecekleri aşikârdır. Bu bir realite olarak önümüzde dururken, soydaşlarımızın Çin’e teslim edilmesi katliama ortak olmak demektir. Bugüne kadar zorda kalan herkese kucak açmış olan Türkiye Cumhuriyeti, soydaşlarımız ile olan tarihi, kültürel, dini ve insani bağlarımız hasebiyle Tayland ile gereken görüşmeleri ivedilikle yaparak, Uygur Türkleri’nin ülkemize gelmesini sağlamalıdır. Zira her geçen gün Uygur Türkleri’nin aleyhine işlemekte, gerek Çin tehdidi gerekse hastalıklar gün geçtikçe artmaktadır.
Zulme uğrayan Müslüman Türk, olduğunda tüm dünya “lal” olsa, sözde insan hakları havarileri kınamaktan bile aciz kalsa da Uygur Türkleri haklı davalarında asla yalnız değillerdir. Soydaşlarımızın yanında her zaman ve her şartta, her bir neferi engin yürekli ve çelik iradeli olan Ülkü Ocakları vardır. Uygur Türkeri’ne olan desteğimizi somutlaştırmak amacıyla tarafımızdan bir imza kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanya kapsamında Ülkü Ocakları’nın tüm il, ilçe, belde ve üniversite teşkilatları görevlendirilmiştir. “300 Uygur Türk’ü, Türkiye’ye Gelsin” başlığı altında tarafımızdan toplanacak olan tüm imzalar, yetkili mercilere gönderilecek ve böylece Türk Milleti’nin soydaşlarına olan desteği Türk Milleti’nin bu konudaki kararlılığı bir kez daha gösterilecektir. Zulümden ve işkenceden dolayı yurtlarını terk ederek, Tayland’a sığınmış olan soydaşlarımızın Çine teslim edilerek katledilmesine mani olunması için Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini düşünen, tüm vicdan sahiplerini bu kampanyamıza destek olmaya davet ediyoruz.
Ülkü Ocakları olarak her zaman olduğu gibi bugün de tüm mazlumların ve tüm dünya Türklüğü ’nün yanında olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Müslüman Türk’e mühürlenen kapılar açılana kadar, soydaşlarımızın durumunu her platformda dile getirmeye ve meselenin takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtiriz.
Olcay KILAVUZ
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı
5 Aralık 2014