Ergun KAFTANCI
ARACIN motor gücü 4 bin küsur cm küp, motoru yatık ve 455 beygir gücünde. 7 ileri vitese sahip, azami hızı saatte 250 kilometre…
Yüz kilometrede azami 9.6 litre yakıt tüketiyor, benzinli; dizelleri de var. Isıtmalı direksiyona ve koltuklara sahip. Kol dayanakları bile ısıtmalı. Geri görüş kamerası mevcut, 360 derece dönebilen kamera sistemiyle donatılmış…
Pek tabii araçta alarm sistemi var; haberleşme sistemi var, televizyon var, klima var. Daha yığınla özelliğe sahip bir araç. Zırhlı olanları tercih ediliyor.
Pek tabii araçta alarm sistemi var; haberleşme sistemi var, televizyon var, klima var. Daha yığınla özelliğe sahip bir araç. Zırhlı olanları tercih ediliyor.
Değeri 1 milyon lira civarında…
Açıklama geldi; araç, Diyanet Vakfı’nın parasıyla değil devletin parasıyla alınmış.
İyi de, hangi kurum ödedi o meşkuk…
Parayı vakıf vermedi de devletin bir kurumu olan Diyanet Başkanlığı kendi bütçesinden mi verdi, açıklanması lâzım…
…………………………
Cumhurun başına alınan zırhlı aracın bedeli herhalde Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nden karşılandı. Diyanet Başkanı’na alınan aracın bedeli de Diyanet Bütçesi’nden karşılanmış olmalı.
Peki bu fakir ülkede halk beylere, devlet kuruluşlarına lüks araç almak yetkisi verdi mi ki paracıklar su gibi harcanıyor!?
Ak Saray, halkın tam 5 milyar lirasını deve yaptı görmediniz mi…
Yetinmediler, şimdi de Ak Saray‘ın yanına biraz daha küçüğünü yapmaya kalkıyorlar…
…………………………
Gazi Orduevi, Ak Saray‘a bir cigara içimlik yolda. Şimdi de ona göz koydu birisi. Savunma Bakanı, orduevinin Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması için Genelkurmay’ı iknaya çalışıyor.
Askerler vermemekte kararlı; bakalım bu direniş nereye kadar…
Genelkurmay Başkanı’mız iktidara yakın durmaya özen gösteren bir asker. Göreceksiniz bu talebe karşı çıkamayacak…
Orduevi de önünde sonunda Tayyip Bey’in eline geçer; belki de yıkılıp yerine yine bir saray kondurulur.
Gitti yine paracıklarımız…
Ağaç kes, ormanı kele çevir, açılan alanlara saray kondur…
Yetmedi mi, o alanları yandaşlara peşkeş çek ki ağaç diye gökdelen diksinler ve karun gibi zengin olsunlar…
SİT alanlarına villalardan ibaret site kuranlardan üç beş villayı, o da kullanmak (!) amacıyla alan etiket sahibi insanlar için Türkiye, cennet be cennet!
* * *
* * *
YİNE torpil konusuna değineceğim; biri çıksın da CHP’nin açıkladığı torpil listesinin doğru olmadığını söylesin bakalım…
Sıkar…
Çünkü hepsi doğru…
Listede yer alanların isimleri bu kadar da değil. Henüz CHP’nin eline lokal bazda torpilleri içeren listeler geçmedi. Bir de onlar var; AKP’li belediye başkanlarının, “İktidarın valisiyim” diyen valilerin, yırtık çoraptan fırlayan kaymakamların torpillileri de nasıl olsa yakında sökün edip önümüze gelecektir…
Bekleyelim, az sonra…
* * *
Gitti gider kom… Güneydoğu Bölgemiz’den bahsediyorum…
Bölgede artık devlet yok, terör örgütü var, Allah muhafaza yarın da bir kürt kolonisi devlet diye ortaya çıkacak…
Yeni Türkiye’nin, cumhurun başı tarafından çizilen çerçevesi neredeyse oluşturuldu. Terör çetesi dayattıkça dayattı ve bir rauntu daha kazandı…
İktidar aldığı yumruklardan serseme dönmüş vaziyettedir; boks sporu yapmış biri olarak söylüyorum, iktidarın bu maçı sürdürebileceğini sanmıyorum.
Fotokopi sadrazam, her an ringe havlu atabilir!