Türk Eğitim-Sen üyeleri, okul müdürlerinin görevlerine son verilmesini protesto ederek Türkiye genelinde bir iş bıraktı. Aksaray’da toplanan grup, dev Türk bayrağı açarak, çeşitli sloganlar attı. Tepkilerini göstermek isteyen grup, müzik eşliğinde İstanbul Valiliği’ne doğru yürüyüşe geçti. Valilik önünde basın açıklaması yapan Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, eğitimde yaşanan sorunların çözülmesini istedi. Sinop’ta valilik önüne yürümek isteyen öğretmenlere polis sert müdahale etti. Türkuiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, hakkını arayan eğitim çalışanlarına yönelik yapılan saldıra sert terki göstererek, “İktidarın öğretmenleri olmayacağız” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesini isteyen eğitim sendikaları greve gitti. İş bırakan eğitimciler, meydanlara inerek protesto gösterisi yaptı.
Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Sen, TBMM’ye sunulan “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” na karşı mücadeleyi ortaklaştırmak amacıyla bugün tüm illerde 1 günlük ortak grev kararı aldı. Milli Eğitim Bakanlığı önünde tasarıyı protesto etmek için toplanan Türk Eğitim-Sen Ankara şubeleri üyeleri, iş bırakma eyleminin ardından açıklama yaptı.
Okul müdürlerinin görevlerine son verilmesini protesto ederek, Türkiye iş bırakan Türk Eğitim-Sen üyeleri, İstanbul Aksaray’da toplanarak valilik binasına doğru yürüyüşe geçti.
‘İktidarın öğretmeni olmayacağız’pankartı açan grup, ‘Yolsuzluğunuz yoksulluğumuzdur’, ‘Çocuğumuzun geleceğine dokunma’yazılı dövizler taşıdı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne doğru yola çıkan sendika üyeleri, ‘Her yer rüşvet her yer yolsuzluk’, ‘AKP elini eğitimden çek’, ‘Hükümet istifa’ve benzeri sloganlar attı.
ADANA
Adana’da bir günlük iş bırakan eğitimciler, düzenledikleri yürüyüşle hükümetin eğitim politikalarını protesto etti.
KESK’e bağlı Eğitim-Sen, KAMUSEN’e bağlı Türk Eğitim-Sen ve KAMU-İŞ’e bağlı Eğitim-İş, Türkiye genelinde bir günlük grev kararı aldı. Temel Öğretimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı (TEOG) ve hükümetin eğitim politikalarını protesto eden sendikalar, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle ayrı yerlerde basın açıklaması yaptı. Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş üyesi sendikacılar İsmet İnönü Parkı’nda toplanırken, Eğitim-Sen, Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.
AYDIN
Aydın’da, Eğitim Sen üyesi bir grup öğretmen, müdür atamaları ve son günlerde eğitim alanında yaşanan gelişmeleri protesto ederek 1 günlüğüne iş bıraktı.
Eğitim Sen Aydın Şubesi üyesi bir grup öğretmen, geçtiğimiz günlerde duyurulan grev çağrısı üzerine Milli Eğitim Bakanlığını (MEB) protesto etmek için 1 günlüğüne iş bıraktı. Şube binası önünde toplanarak Efeler merkez Gençlik Caddesi güzergahından okullar bölgesine kadar yürüyen Eğitim Sen’li öğretmenler, ellerindeki afiş ve sloganlarla müdür atamaları ve son günlerde eğitim alanında yaşanan gelişmelere tepki gösterdi.
ADIYAMAN
Türk Eğitim-Sen Adıyaman Şubesi tarafından grev gerçekleştirilerek 1 günlük iş eylemi yapıldı.
Demokrasi Parkında eylem yapan Türk Eğitim- Sen Adıyaman Şube Başkanlığı üyeri burada bir basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim- Sen Adıyaman Şube Başkanı Şemsettin Ağar, “Milli eğitimde yaşanan sorunlar sadece kadrolaşmayla ilgili değildir. Eğitim çalışanları angarya görevlerle mağdur edilmektedir. Şöyle ki; öğretmenlerin nöbet hizmeti bulunmaktadır.
Ancak asıl işi eğitim hizmeti olan öğretmenler, sorumluluğu çok geniş olan nöbet hizmetinin karşılığı olarak ek bir ücret alamamaktadır. Bu durum hem iç hukuka ve uluslararası mevzuata hem de hakkaniyet anlayışına aykırıdır. Sendikamızın nöbet ücretleri ile ilgili olarak uzun zamandır ortaya koyduğu bir talebi vardı. Bu talep, öğretmenlerimizin okulda yürüttükleri nöbet hizmetleri karşılığında 6 saat ek ders talebiydi. Hatta bununla ilgili dilekçeler hazırladık ve bu dilekçeler şubelerimiz tarafından MEB’e gönderildi. Eğitim çalışanları toplumda giderek itibar kaybetmektedir.
KAYSERİ
Türk Eğitim-Sen 1 ve 2 Nolu Şubesi okullardaki müdür atamaları nedeniyle 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Kayseri Lisesi önünde toplanan Türk Eğitim-Sen 1 ve 2 Nolu Şube yaptıkları eyleme halay çekerek başladı. Ardından konuşan Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk, ” Bizler işyerlerimizde hiçbir şekilde baskılara boyun eğmedik. Türk Eğitim-Sen olarak koltuk, makam, mevki derdinde değiliz. Biz sadece adalet istiyoruz. Çıkarılan yönetmelik kişiye has bir yönetmelik olmasın istiyoruz. Yapılan bu baskılar bizi yıldıramayacak ” dedi.
MERSİN
Mersin’de öğretmenler, bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. KESK, Kamu-Sen ve Eğitim-İş’in ayrı ayrı gerçekleştirdiği eylemlerde, Türk Eğitim-Sen Mersin-1 Nolu Şubesi’ne üye öğretmenler, AK Parti Akdeniz İlçe Teşkilatı’na yürüyerek, hükümetin eğitim politikalarını ve müdür atamalarını protesto etti.
Eğitimde yaşanan sorunlar ve okullardaki müdür atamalarına tepki göstermek ve hükümeti uyarmak amacıyla iş bırakan Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenler sabah saatlerinden itibaren Kuvay-i Milliye Caddesi üzerindeki Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı önünde toplandılar. Burada davul-zurna eşliğinde sloganlar atan öğretmenler, taleplerine yanıt verilmezse sürekli eylemlilik süreci başlatacaklarını söylediler.
ERZURUM
Türkiye Kamu-Sen Erzurum Temsilciliği üyeleri, davul zurna eşliğinde ” Dadaş Barı ” oynayarak eylem yaptı.
Türkiye Kamu- Sen Konfederasyonuna bağlı Türk Eğitim Sen Erzurum 1 Nolu Şube üyeleri, eğitim öğretim alanında yaşanan ve yakın tarihte yaşanması muhtemel problemlere dikkat çekmek için eski Erzurum Valiliği Binası önünde toplandı. Türk Eğitim Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkanı Müfit Bayraktar’ın basın açıklamasını okumasının ardından alan davul zurna eşliğinde sendikacılara kaldı.
Sendika üyeleri ” Dadaş Barı ” oynayarak eylemlerini gerçekleştirdi.
TRABZON
Trabzon Valiliği önünde toplanan Türk Eğitim-Sen Trabzon Şubesi üyeleri, yağmur altında Meydan Parkı’na kadar yürüyerek iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler.
Trabzon Valiliği önünde toplanan Türk Eğitim-Sen üyeleri şemsiyeleriyle birlikte sloganlar eşliğinden Meydan Parkı’na kadar yürüdü. Atatürk anıtı önünde basın açıklaması yapan Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İl Başkanı Coşkun Dilber, 8 bin okul müdürünün adeta idam edildiğini savundu.
Dilber, ” Okul müdürlerini idam edenler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Valiliklere idari soruşturmalar açılması için dilekçeler verdik. Hatta bu tetikçilerle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı da soruşturma başlatıyor. Bakalım bu soruşturmalardan ne sonuç çıkacak ? Soruşturmalar amacına hizmet edecek mi, yoksa okul müdürlerini idam edenler hiçbir ceza almadan yollarına devam edecek mi? Şayet soruşturmalarda şaibeler tespit edersek soruşturmayı yapanların yakasına yapışacağız ” dedi.
KÜTAHYA
Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde Türk Eğitim-Sen’e bağlı öğretmenler, 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
İlk, orta ve liselerde görev yapan Türk Eğitim-Sen’e bağlı öğretmen ve personelden oluşan yaklaşık 50 kişilik grup iş bırakma eylemi çerçevesinde görev yaptıkları okullardan Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyerek Hükümet konağı önünde toplandı. Eyleme değişik sendikalardan bazı öğretmenlerin de destek verdiği görüldü.
SAMSUN
Samsun’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı hukuksuzluklara bir günlük iş bırakma eylemi yaparak tepki gösteren Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen ve Eğitim İş-Sen üyeleri valilik binası önüne siyah çelenk bıraktı.
Üç sendikanın ortaklaşa düzenledikleri bir günlük iş bırakma eylemi için sendika üyeleri 56’lar DSİ binası önünde toplandı. Buradan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de içinde bulunduğu valilik binasına kadar sloganlar atarak yürüyen eğitimciler, valilik önünde çevik kuvvet polislerinin kurduğu barikat ile karşılaştı. Valilik binasına 100 metre uzaklıkta durdurulan ve binaya yaklaştırılmayan 3 sendikanın başkanı, sırayla basın açıklaması yaptı.
KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş’ta öğretmenler eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici görevlendirme yönetmeliği çerçevesinde yaptığı atamalara tepki gösteren eğitimciler, Özel İdare İş Merkezi önünde basın açıklaması yaparak sorunlarını dile getirdi.
Sendikaya üye grup adına basın açıklaması yapan Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası Kahramanmaraş Şube Başkanı Ahmet Kürtül, eğitim yuvalarının Ak Parti hükümetinin eğitim büroları haline dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Eğitim sisteminin hiçbir dönemde siyasetle bu kadar iç içe girmediğini vurgulayan Kürtül, ” Hiçbir iktidar döneminde eğitim sistemi bu kadar siyasileşmemiş ve böylesine bir kadrolaşmaya sahne olmamıştır. Siyasal iktidarın elinde bir oyuncak haline gelen eğitim sistemi, AKP’ye oy ve seçmen devşirilecek bir mekanizmaya dönüştürülmüştür. ” dedi.
TOKAT
Tokat’ta Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen üyeleri hükümetin eğitim politikalarını ve müdür atamalarını protesto etti.
Eğitimde yaşanan sorunlar ve okullardaki müdür atamalarına tepki göstermek ve hükümeti uyarmak amacıyla iş bırakan Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenler Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen eylemde bir araya geldi. KESK’e bağlı Eğitim Sen üyeleri de ellerinde dövizlerle sendika binasından Cumhuriyet Meydanı’na yürüyerek geldi. İki sendikanın yan yana sıra ile basın açıklaması yaptı.
ÖĞRETMENLER BUGÜN İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPTI
Türk Eğitim sen üyesi öğretmenler bugün iş bırakma eylemi yaptı. Öğretmenler, öğle saatlerinde eylemde bir araya geldi.
Burada Şube Başkanı Nizamettin Şenol bir açıklama yaptı.
AÇIKLAMA ŞÖYLE:
“Bugün, milli eğitimdeki haksızlıklara, hukuk tanımazlığa, adam kayırmalara karşı isyanın doruğa çıktığı gündür.
Bugün, Hz. Ömer adaletini elinin tersiyle itenlere, milli eğitimde ayrımcılık kokan uygulamalara, yılların emeğiyle elde edilmiş makamların yandaşlara, torpillilere, sırtı kalın olanlara peşkeş çekilmesine “dur” denildiği gündür.
Bugün, eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının tırpanlanmasının, öğretmenlerin itibar kaybetmesine neden olan uygulamaların, akademik zam sözü verilmesine rağmen bu sözünün arkasında durmayanların, çalışanlara enflasyon farkını dahi çok görenlerin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin protesto edildiği gündür.
24 Eylül tarihinde yani bugün tüm Türkiye genelinde sendikacılığın evrensel asgari standartlarını karakterinde taşıyan bütün sendikaların da desteğiyle iş bırakıyoruz. Okullarımızda bugün ziller çalmıyor, eğitim çalışanları işbaşı yapmıyor.
Bugün yandaş yönetici atamalarına hayır demek için,
Sendikamızın nöbet ücretleri ile ilgili 6 saat ek ders talebinin yerine getirilmesi için,
Eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için,
İlk defa alamadığımız enflasyon farkı için,
Üniversite çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için,
4/C’lilerin kadroya alınması için,
Taşeronlaşmaya karşı durmak için,
Akademik zam sözünün yerine getirilmesi için,
Özel okulları teşvik edip, imkânsızlıklarla cebelleşen devlet okullarına üvey evlat muamelesi yapıldığı için,
Öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının kaybettiği itibarları için,
Daha demokratik üniversite için alanlardayız!
Bilindiği gibi okullarda yöneticiler birer birer tasfiye ediliyor. Bilgisi, birikimi, ödülleri ve başarıları ile adından söz ettiren, okulu TEOG’da, üniversite sınavlarında başarılı olan, öğrenciler, öğretmenler ve veliler tarafından takdirle karşılanan, canını dişine katarak okulunu zirveye taşıyan okul müdürlerinin sırf siyasi iktidarın kapı kulu olmadıkları için, sırf MEB yetkilileri istemediği için görevlerine son verildi. Onların yerine masa başı ilişkileri, akrabalık, dostluk, yandaş sendika, siyaset ilişkileri güçlü olanlar görevlendiriliyor.
MEB Yasası ve akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile okulları hallaç pamuğu gibi dağıttılar. Görev süresi uzatılacak müdürleri kendilerine biat edenlerden, ideolojisi ve siyasi duruşu iktidara yakın olanlardan seçtiler.
Bir de malum bir sendika var. Siz onu biliyorsunuz. O sendikayla AKP ilçe teşkilatları istediği okul müdürlerinin listelerini hazırladı ve bu sipariş listeler ilçe milli eğitim müdürlerinin, komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne sunuldu. İşte böylesine ahlaksız, böylesine arsız, böylesine rezil bir dönem yaşıyoruz.
Görev süresi uzatılacak müdürlerin, değerlendirme puanlarında yapılan gayri ciddiliği de daha önce defalarca belgeleriyle ortaya koyduk. Vefat edenlere, belediye başkan yardımcısına, müdürlükten ayrılıp öğretmenliğe geçenlere, emekli olanlara, kurum değiştirenlere 75 ve üzerinde puan vermişler. Hatta geçici ilçe milli eğitim müdürleri kendilerine 95-100 puan vermiş!
Şu anda 8 bin okul müdürü adeta idam edilmiştir. Okul müdürlerini idam edenler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Valiliklere idari soruşturmalar açılması için dilekçeler verdik. Hatta bu tetikçilerle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı da soruşturma başlatıyor. Bakalım bu soruşturmalardan ne sonuç çıkacak? Soruşturmalar amacına hizmet edecek mi, yoksa okul müdürlerini idam edenler herhangi bir ceza almadan yollarına devam edecek mi? Şayet soruşturmalarda şaibeler tespit edersek, soruşturmayı yapanların da yakasına yapışacağız!
Değerli basın mensupları;
Milli eğitimde yaşanan sorunlar sadece kadrolaşmayla ilgili değildir. Eğitim çalışanları angarya görevlerle mağdur edilmektedir. Şöyle ki; öğretmenlerin nöbet hizmeti bulunmaktadır. Ancak asıl işi eğitim hizmeti olan öğretmenler, sorumluluğu çok geniş olan nöbet hizmetinin karşılığı olarak ek bir ücret alamamaktadır.
Öğretmenlerin, akademisyenlerin ve diğer tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları da giderek zafiyete uğramaktadır. Oysa bir toplumun ancak ve ancak eğitim ile kalkınabileceği göz önüne alındığında; öğretmenlerin, akademisyenlerin, eğitim çalışanlarının, üniversite çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını dünya ülkeleri seviyesine çıkarmak, onların insanca ücretlerle yaşamasını sağlamak bu ülkeyi yönetenlerin en asli görevlerinden biridir.
Çalışanlar, 2014 yılında enflasyon farkı alamadıkları gibi, aile ve çocuk yardımlarına artış yapılmamış, ek ders ücretleri yerinde saymıştır. Kısacası 2014 ve 2015 yılları öğretmenler, akademisyenler, hizmetliler, memurlar, teknisyenler, üniversite çalışanları v.b. eğitim çalışanları için kayıp yıllardır.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, akademisyenlere zam sözü vermişti ancak bu söz aylar geçmesine rağmen yerine getirilmemiştir. Şimdi kendisi de bir akademisyen olan Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu da zam sözü vermiştir. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, akademisyenlere unvan farkı gözetmeksizin 1000 TL zam yapılması için çalışma başlatıldığını bildirmiştir.
Üniversiteler, demokrasinin beşiği olması gereken kurumlardır. Ancak YÖK’ün baskısı ve otoritesi, üniversitelerin siyasi etkilere maruz kalması, üniversite çalışanlarının ve akademisyenlerin özgür bir ortamda çalışamamaları, rektör ve dekanları üniversite çalışanlarının iradelerinin değil, tepeden inme anlayışın belirlemesi, katılımcılığın ikinci plana atılması nedeniyle bugün üniversitelerimiz demokrasiden giderek uzaklaşmaktadır.
Öte yandan 4/C statüsünde modern kölelik yaygınlaştırılmıştır. Bu uygulama çalışma hayatının en rezil uygulamasıdır.
Taşeronlaşma almış başını gitmektedir. AKP iktidarı döneminde tavan yapan taşeronlaşma insan sömürmenin diğer adıdır. İktidar yaptığı düzenlemelerle taşeronlaşmayı meşrulaştırmakta, devlet memurluğu kavramının yerine koymaya çalışmaktadır.
Amaç çok açıktır: İş güvencesiz taşeron memur modeli çalışma hayatına yerleştirilmeye çalışılmaktadır.
Görüldüğü üzere eğitimin tonlarca sorunu ve bu sorunları çözmekten uzak bir siyaset anlayışı bulunmaktadır. Eğitimine önem vermeyen, eğitimcisini siyasi ihtirasları uğruna bir kalemde harcayan, katılımcılık yerine, “benim dediğim olacak” anlayışını dikte ettiren, nitelikli eğitimi sağlamak yerine kendisi gibi düşünmeyenlere ayak kaydırma operasyonu yapanlar, bugün MEB’i batağa saplamıştır. Bizim amacımız üzüm yemektir. Hiçbir tavrımızı siyasi mülahazalarla ortaya koymuyoruz. Tek derdimiz eğitim çalışanlarının daha huzurlu ve eğitim hizmetinin verimli olmasıdır. Kim yaparsa yapsın doğruların hep destekçisi olacak; kimden gelirse gelsin yanlışların karşısına kaya gibi dikileceğiz.
Biz bize düşeni, bize yakışanı yaptık. Bu kalleş, yandaş düzene boyun eğmeyeceğiz. Bu vesayetçi anlayışı ayaklarımız altına alacağız. Hz. Ali Efendimiz buyurmuş, “Haksızlık karşısında susanlar, hakları ile birlikte şereflerini de kaybederler.” Hakkımıza da şerefimize de sahip çıktık.
Sendikamızın bu eylemi bir uyarı niteliğindedir. Bu ülkeyi yönetenler aklını başına almalıdır. Aksi taktirde bu eylemlerimiz bir son olmayacak, sürekli eylemlilik süreci başlatılacaktır. En kısa sürede taleplerimize cevap bekliyoruz, alacağımız cevap eylemlerimizi de şekillendirecektir. Biz sözümüzü söyledik, duyan duymayan kalmasın!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.Nizamettin ŞENOL Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi