Hiç kendimizi kandırmanın anlamı yoktur! Hatta kıvırmak ve yalpalamak bile oldukça gereksiz! Edebiyatın ve süslü-püslü ifadelerin de aynı kapıya çıktığı besbellidir. Kim ve hangi makam bu sonuçlara göre “Zafer” ilan ediyorsa kesinlikle doğru söylemiyor. Şunu peşinen kabul edelim ve ondan sonra tartışalım: Şu safhada CHP bizi çok ilgilendirmiyor; lakin MHP’nin zafer elde etmediği bir gerçektir. Açık seçik söyleyelim, 30 Mart seçimleri MHP için tam anlamıyla bir hezimettir. CHP’nin bile oyununa gelinmiş boş yere en az %10 MHP oyu oraya kaymıştır. Karşılığı hava ile cıva.. Bakalım CHP’li Belediyelerin kapısından bir ülkücü girebilecek mi?
İnternet medyada, zavallı ülkücüler özellikle Devlet Bey için ağzına geleni söylüyor. Bu da yanlıştır. Çünkü kendileri kavrasa da kavramasa da, bu partide daha baştan itibaren bir liderlik problemi yoktur. Zamanında Devlet Bey karşısındaki en güçlü aday bile isim vererek, kendi siyasi hayatlarını hiçe sayarak yarıştan çekilmişlerdir. İşte o günden beri Sayın Bahçeli’nin etrafı şarlatanlarla doludur. Bunlar hareketi asli mecrasından uzaklaştırmışlar ve şimdi de, daha evvel baraj altında kalmak gibi kayaya oturtmuşlardır. Allah aşkına 15 yıldan beri ya baraj altında kalmak veya %15’lerde saymak bu hareketin kaderi midir?
Kabul edelim ki, vekiller ortalama veya ortalamanın altında insanlar. Şahsiyetlerine elbette saygılıyız. Geçen seçimlerde Başkanlık divanı üyelerinin çoğu kasetlere gömüldüler. Bunlardan bir anlık nefisleri için adi aşüftelerle hareketi küfredenler bile çıktı. Hatta kaset ahlaksızlığına rağmen fazilet taslayanlar ve yerinden kıpırdamayanlar bile oldu. Yani bunlar gökten zembille inmişti! Tercih edilmeden kendileri mi gelmiş hareketin tepesine oturmuşlardı! Var mı böyle bir şey? Koca başkanlık divanından Devlet Bey dışında birkaç onurlu insan çıktı. Bu tabansızlar, bu seçimlerde de işin içindeydi! Yani bunları görmemek ve iğrenmemek mümkün mü? İşte bunların dizayn ettiği seçim ancak böyle sonuçlanır! Şahsen bir genel kurula gidilip de, kavga dövüş manzaraları arzu etmiyoruz! Lakin adeta ihanet içerisinde bulunan bu güruhun partiden temizlenmesi şarttır.
Şöyle bir bakın sonuçlara! Temiz, namuslu, hakikatten ülkücü şahıslar hakkettikleri zaferi sağlamışlardır. Hani Ankara-İstanbul-İzmir-Bursa-Antalya nerede? Anlatın; Orta Anadolu doğuya mı kaydı? Nerede Kars-Iğdır-Erzurum-Erzincan? 4 milletvekili çıkaran Hatay, bu denli milliyetçilik havasına rağmen dibe gömülmüştür. Hatay’da dönek vekile rağmen sadece Dörtyol kazanılmıştır. Demek ki AKP hâkimiyeti yok! Ne oldu Belen-Kırıkhan-Yayladığı-Hassa-Payas’a.! Halbuki bu ilde MHP 4 milletvekili çıkarıyordu. İşte Devlet Bey’in kabahati burada.. Bu tabansız adamları ısrarla muhafaza ediyor! Onlara ne borcu var bilinmez!
Mesele şu: Bu ve benzeri adamlar, yıllardan beri Sayın Bahçeli’yi yeri ve koltuğu sebebiyle korkuttular. Kuvvetli ve birikimi olan insanları partiden uzak tutturdular. Parti “kadük” oldu; fikirsiz hale geldi.. Türkeş mirasının üstüne taş konmadı! Bu ürkekliğin korkaklık derecesine gelmesinin sebebi nedir? Bahçeli, sırf dürüstlüğü sebebiyle ülkede sevilen bir insandır. Ama insanlar küçük olan, üretken olmayan, projeleri bulunmayan bir MHP istemiyor! Neden çaplı insanlardan bu derece korkulur, anlamak mümkün değil! Kimsenin genel başkanlıkta gözü yoktur! Çünkü bu iş öyle kolay bir iş değildir!
“Bahçeli ile sonuç alınmaz” diyenlerin, meseleyi bir başka cihetten görmesi gereklidir. Etrafının muhbir artıklarından, çapsız adamlardan, bilmem kaçıncı kuvvetlerden temizlenmesi daha doğru değil mi? Bir takım adamlar kovulup kovulup yeniden ortaya çıkarılıyor! Doğrusu bu mu? Şu vekiller neden üretken değil? Bir gün olsun Mecliste düzgün bir konuşmaları oldu mu? Kim ekipten ise vekil! Olur mu böyle bir şey? Mahalli seçimlerde de aynı davranış sergilendi: Başkan adayları ayrı, vekiller ayrı, genel merkez ayrı telden çalmadı mı? Adam “kaset” kahramanı ama yine başa güreşiyor, genel başkana küfrediyor yine MHP’de politikaya devam ediyor! Yani Sayın Bahçeli kendi çevresinin ahlaksızlığına tahammül ederken kaprisleri de olsa hareketin gerçek mensuplarına neden sırt çeviriyor?
Şahsen şu yazıyı yazmakta pek zorlandım. Herkesin gördüğü hezimeti genel başkan neden görmemezlikten geliyor? Nerede oylar artmış? Vatandaşa bir kulak verin? CHP’ye % 10 kaptırıldı. MHP Yavaş ile seçim kazanamazsa da oyları %25’di. İstanbul-İzmir gibi yerlerde CHP’ye kanalize edilen oylar MHP’ye gerçek bir zafer olacaktı. Şimdi yine %15! Oh ne ala ne ala! Bu işin ayarı böyle yapılmış diyenleri neden duymuyorsunuz? MHP her bakımdan ciddiye alınan bir parti; Devlet Bey birçok icraatı için başarılı bulunan biri. Anlaşılan kimseye ve bizler gibilere hiç inanmıyor. Halbuki bir kere inansa ne olur?
Kesinlikle bir temizlik lazım: Nereden tutarsanız elinizde kalıyor. Yani şu Osmaniye-Adana-Mersin de olmasaydı tam kayaya oturulacaktı. Bereket versin gerçek ülkücüler bu cepheleri sağlam tuttular. Kesinlikle “Ya Devlet başa Ya Kuzgun Leşe” meseline darp edilmeden harekete sahip çıkmak lazımdır. Bu da Sayın Genel Başkan’ın iki dudağı arasındadır.
Sağlıcakla kalın.