Sakin ÖNER
01.03.2014 tarihinde TBMM’nce kabul edilen ve Cumhurbaşkanınca onaylanıp 14 Mart 2014 tarih ve 28941 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6528 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun eğitimin bütün yönetim kadrolarını yok hükmüne soktu. Cumhuriyet eğitim tarihinde bu kadar geniş çaplı bir kadro kıyımı görülmemiştir.
Bakanlık merkez teşkilatında Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Şube Müdürü, Talim ve Terbiye Kurulu Üyeleri olmak üzere toplam 300; taşra teşkilatında İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve Şube Müdürü olmak üzere toplam 1500 eğitim yöneticisi kanunun Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla bulundukları görevlerinden alınmış oldular.
En büyük kıyım ise Okul ve Kurum Müdürleri ile Müdür Başyardımcısı ve Müdür Yardımcısı düzeyinde yapıldı. Kanunun 25. Maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen (Geçici madde-10)da bu konuda şu düzenleme getirildi: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla halen Okul ve Kurum Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla olanların görevi, 2013-2014 ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer. Görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer.” Bu durum müktesep hakları ortadan kaldırdığı için hukuk mantığına aykırıdır. Uygulanması büyük mağduriyetlere yol açacaktır.
Bu madde, 100 bin Okul ve Kurum Yöneticisini ilgilendiriyor. 30 Haziran 2014 tarihi itibariyle 40 bin eğitim yöneticisinin, görev süreleri dört yıl ve daha fazla olduğu için bu Kanun gereği yöneticilik görevleri sona erecek, öğretmen olacaklar. Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Hepsini görevden almayacağız. Tahminen 19 bin yöneticiyi görevden alacağız” dedi. Sanki 19 bin yönetici sayısı azmış gibi. Bu insanların eşlerinin durumları var, çoluk çocukları var. Eğitim yöneticileri bugüne kadar soruşturma, istifa, emeklilik veya vefat yoluyla görevden ayrılırlardı. Bu kanun ile yönetimin keyfine göre alınacaklar.
Atamalar da keyfi olarak yapılacak. Kanunun 22. Maddesine göre; “Okul ve Kurum Müdürleri, İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir.” Siz şimdi düşünün, üç ay sonra görevi sona erecek bir eğitim yöneticisi olsanız nasıl çalışırdınız, nasıl motive olur, nasıl performansınızı korursunuz? Dört yılı dolduran 40 bin yönetici işte bu psikoloji içinde çalışmalarını sürdürüyor. Kim alınacak, kim kalacak bilinmiyor. Bir yıl sonra 25-30 bin kişinin daha süresi dolacak.
…Ve 6528 Sayılı Kanun, Demokles’in kılıcı gibi eğitim yöneticilerinin başında sürekli sallanacak.