Gazi Karabulut
Geçtiğimiz gün Niğde Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl başkanı, değerli kardeşim, gönül dostu Yunus Kızıl, ocak binasında gerçekleştirilen bir açılışa davet etti. Davet ederken de program dahilindeki ikinci dersin konuşmacısı olmamı istirham etti. Üstelik konuşulması istenen konu, “Metin Tokdemir ve Ahde Vefa” başlığını içeriyordu.
Her sene hususen de Aralık ayında pek çok Ocağımızda Metin Tokdemir ağabeyimin ideallerini, ülkülerini, vefasını, iman dolu coşkulu yüreğini anlattığım anlatırken onun dilinden bir destana vurgu yaptığım pek çok konferansım olmuştur. Bir ocakta konuşmak, benim için her zaman ruh dünyama yapılan yolculuk olmuş ve heyecanlandırmıştır. Ama bu seferki diğerlerine benzemiyordu. Çünkü açılışı yapılan mekan ve mekanın ihtiva ettiği mana, bana şahsiyet kazandıran bir anlayışı çağrıştırıyordu.
Ülkü Ocakları Niğde İl Başkanlığı, Metin Tokdemir Sürekli Eğitim Merkezi” adı altında, tam donanımlı, kurumsal niteliklere haiz bir yapılanmayı hayata geçiriyordu.
Evet, “Metin Tokdemir Sürekli Eğitim Merkezi” akademisyenlerin, siyasilerin, eğitimcilerin, öğrencilerin katılımı ile açıldı.
Şüphesiz ülkücü harekette, her gün pek çok açılışı gerçekleştirilen ve yer yer bizlerin de şahitlik ettiği görkemli törenlerin olduğu programlara rastlıyouz. Ama bu açılış bir başka manayı ihtiva ediyordu.
Bir vefa abidesi, çalkantılı dönemlerin büyük hatibi, İslam’ı ayet ayet yaşayan, Türklüğü nakış nakış işleyen, beyt-ül maldır diye ocağın telefonunu ailesini aramak için kullanmayan, otobüsle ocak açılışlarına giden, okunmadık kitap bırakmayıp inandığı gibi yaşayan ağabeyim, genel başkanım, çağın alperinine büyük bir vefa gösteriliyordu.
Metin Tokdemir’i anlatmayacağım. Daha önce “Ahde Vefa ve Metin Tokdemir” başlığı ile onu anlatmaya çalışmıştım.
Bu yazıdaki gaye, Niğde Ülkü Ocaklarının “Metin Tokdemir Sürekli Eğitim Merkezi” ile ilgili düzen, plan ve projeleri ve salona verilen ismin hemen üzerindeki yazının Metin Tokdemir’in hayalleri ile örtüşmesini hatırlatmak ve ülkemizin her yerinde bu yaklaşımın olması adına bir temenniyi dillendirmektir.
“Burada her şey Cenabı Allah’ın rızası ve büyük Türk Milletinin menfaatleri doğrultusunda disiplin ve aidiyet şuuru içerisinde yerine getirilir.” Şeklinde ser levha edilen kapıdaki yazı, karşılıksız sevdalanıp, Yaşatma ideali ile yollarına düştüğü memleketi ve milleti adına verilen mücadeleyi özetler gibiydi.
Üstelik salona girdiğinizde sizi manevi bir havaya büründüren temizlik, sıralar, tablolar, akıllı tahta ve yapılan sunumlardaki hizmet şuuru Metin Tokdemir’in, hala adıyla hizmete devam ettiğinin birer göstergesi gibiydi.
Akıllı tahta ile sunulması düşünülen eğitim programları, sinema ve sanat etkinlikleri, çocuklar ve ailelere yönelik planlanan etkinlikler o vefa insanının güzel hitabeti ile bizleri diri tutan şu sözü hatırlatıyordu:
Ülküler gökteki yıldızlara benzer. Onlara belki ulaşamazsınız ama yıldızlar sayesinde yönünüzü tayin edersiniz.
Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Ve bu ideal, baştan başa kutlu vatanımızı sımsıcak bir anne kucağı gibi sarsın.