
Maalesef dini değerleri referans olarak gösterenlere karşı zaafiyetimiz var, zırhlarımızı çıkarıveriyoruz. Sonra karşılaştığımız ahlâksızlıklara da şaşırıyoruz. Halbuki her kisvenin altında bir insan var ve insanın olduğu her yerde de insanlara mahsus iyi-kötü davranışlar var.
Dindar olduğu için milletin kabulünü görmüş partinin iktidarında ahlâki değerlerde çöküş yaşanıyor. Millete perhiz dayatanlar lahana turşusunu kabıyla birlikte götürürken milletin asil değerlerinin üzerine pisliyorlar.
Kaplarına sığmayıp ortam değiştiren, mensup oldukları mahalleleri bir bir terkeden bu insancıklar kisvelerini taşımaya da devam ederek, belki de daha önce mahalle baskısı yüzünden, içlerine hapsettikleri ahlâksızlık havuzuna dalıyorlar.
Değer yargılarını, gömlek değiştirir gibi yenileyen bu insanlar geçmişlerine ait tüm izleri silerek kabul edilmek istedikleri çevrelerin tüm normlarını kabul ederken çamura bulandıklarının da farkında olmuyorlar.
Çamur tabakasına batan bu insanlar geldikleri noktada artık faziletin değil ahlâksızlığın kabul gören değer olduğunu farkına varamadan yeni girdikleri çevrelerin davranışlarını hayatlarında tatbik ediyorlar.
Bundan 5, 10, 20 yıl önce kendi halinde yaşayan dindar insanlar diye niteleyebileceğimiz bugünkü operasyonda sahneye çıkanlar ulaştıkları yerlerin büyüsü ile şımarmış, dününü çöpe atıp, günün nimetlerini bütün dini mefhumları da gözardı ederek yemeye çalışan zavallılar oldular.
Mücahitlikten müteahhitliğe giden yolda bataklığa saplanan bu insanlara inanan halkımıza yazık oldu vesselam.