MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulunda gündemde yer alan sorunlar ve bakanlık tarafından yapılan yanlış yatırımlara vurgu yaparak hükümeti sert bir şekilde eleştirdi. Ali Torlak Mecliste yaptığı konuşmada; bütçe görüşmeleri, iktidarın hesap vermesini, hükmet icraatlarının detaylı olarak ele alınmasını, eleştiri ve önerilerin görüşülmesini sağlamaktadır. Bütçe, devletin işleyişi, milletimize hizmet ve yatırımların sunulması için hazırlanan hukuki bir belge niteliğindedir. Bu nedenle, her yıl hazırlanmakta olan bütçeler, ülke yönetiminde, ekonomide ve millet hayatında çok önemlidir dedi.
Hükümetin bütçe hazırlıklarını ciddiyetten uzak olduğunu iddia eden Ali Torlak; AKP hükümetlerinin bütçeye bakış açısı ve yaklaşımı büyük sorunları ve belirsizlikleri de beraberinde getirmektedir dedi.
AYRIŞTIRICI VE SOSYAL POLITIKALARDAN VAZ GEÇİLMELİ
Milletvekili Ali Torlak konuşmasına şöyle devam etti. AKP’nin son on bir yıllık bütçe hedeflerine baktığımızda verilen sözlerin tutulmadığı ve belirlenen hedeflere varılamadığı görülmektedir. Geçtiğimiz yıllara ait bütçelerde, belirlenen hedef harcamalarının tutturulamadığı, yıl sonunda harcama miktarlarının belirlenenin devamlı üzerinde olması bu durumu teyit eder niteliktedir.
Dolayısıyla, Hükümetin bütçe kanununu hazırlarken, milletimize karşı, her politikasında olduğu gibi gerçekçi, dürüst ve inandırıcı olmadığını göstermektedir. Bizler burada büyük Türk milleti adına yasama görevini yerine getiriyorsak eğer, temsilcisi olduğumuz vatandaşlarımızın haklı beklentilerini ve hukukunu savunma görevimiz bulunmaktadır. Bu nokta, Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olarak, AKP’nin hamasetten öteye gitmeyen nutuklarının, temelsiz gündem saptırmalarının, gerçeklerden uzak politikalarının ülkemizi ve milletimizi ne hale getirdiğini görüyor ve ona göre de gerekli uyarlarımızı yapıyoruz. Bu uyarılarımızın en önemli ayağı da mill” devlet ve ülke bütünlüğünü oluşturmaktadır.
Milletimizin iç huzurunun bırakılmadığı, bir ve beraber yaşama arzusunun yok edildiği, içinde bulunduğumuz şu ortamda Türk milletine yönelik hain saldırıların farkında isek uygulanmakta olan ayrıştırıcı kültürel ve sosyal politikaların bir an evvel terk edilmesi gerekmektedir.
MİLLİ VARLIĞIMIZIN TEMELİ
Bugün mill” varlığımızın temeli olan “Türk devleti”, “Türk vatanı” ve “Türk milleti” kavramları bölücü amaçlarla siyasi gündeme taşınmış ve maksatlı bir mill” kimlik tartışması olanca hızıyla devam ettirilmek istenmektedir.
Biz milliyetçi Hareket Partisi olarak, bölücülerle, hainlerle, Türk milletinin kardeşliğine kastedenlerle ve ellerine şehit kanı bulaştıranlarla, ömrümüzün sonuna kadar sürse de hesabımız ve mücadelemiz asla bitmeyecektir.
Türk milletinin içinde bulunduğu ayrışma ile bölücülük ve terör sorununun gelmiş olduğu noktada bin yıllık kardeşliğimiz ile tüm mill” ve manevi değerlerimiz bunu gerektirmekte ve tarih bu sorumluluğu bizlere yüklemektedir.
HERŞEYE RAĞMEN MÜTEŞEBBİS DENİZCİLER
Mecliste tersane üzerinden bir kıyasla, bu sektörün çok zor olduğunu ifade etmeye çalıştım. Sayın Bakanın bu konudaki çabalarını da gayet yakından bildiğim için söylüyorum. Sayın Bakan gerçekten bu sektörde önemli işler yapmıştır. Ancak, 2008’den bu yana, maalesef bazı şeylerde yanlış yola sevk edilmiştir, Sayın Bakan yanlış yönlendirilmiştir.
Bunlardan bir tanesi de Denizcilik Müsteşarlığının Genel Müdürlük düzeyine indirilmesidir. Bunun anlamı şudur değerli dostlar: Türk milleti aslında denizci bir millettir ama bu iddiasından vazgeçme noktasına gelmiş demektir bu yapılanla. Fakat, her şeye rağmen, müteşebbis denizciler, tanıdığımız arkadaşlarımıza baktığımızda, her şeye rağmen, bütün sıkıntılara rağmen, armatörlüklerini devam ettirmekte, tersaneciliklerini devam ettirmektedirler.
Bugün Türkiye’nin en büyük armatörleri, emin olun ki, küçücük sandallarla başlamışlardır. Beş metre, on metre, yirmi metre, elli metre mavnalarla bugün buralara gelmişlerdir. Eğer devlet, AKP Hükmeti, bu sektörü desteklerse -bakın, sadece Tuzla olarak söylüyorum ve hep bunu gündeme getirdim, Sayın Bakan bunu çok iyi biliyor- 150 bin kişiye ekmek vermek mümkün değerli dostlar. Dün, 2008 evveline kadar, insanımıza, 150 bin kişiye bu kadar desteği sağlayabilen bir sektör bugün devam edebilir. Ne yapılabilir?
Sayın Bakan, acizane, şu yapılabilir: Hükümetiniz kararlar alıyor, ciddi kararlar alıyor, büyük yatırımlar yapıyor, biliyoruz, görüyoruz, takip ediyoruz. Doğrusuna “Doğru” diyoruz, yanlışına “Yanlış” diyoruz.
Bakın, Savunma Sanayiinin yaptırdığı gemiler geç kalınmış bir projedir ama tebrik ediyorum sizi, burada yapılması doğru bir karardır. Fakat, buradaki yanlışlık şudur: 4 tane, 5 tane tersane seçilmiştir, o 4-5 tane tersaneye 10’ar tane, 5’er tane gemi verilmiştir. Sektör bu kadar sıkıntıdayken, tersaneciler açlıktan ölürken bunların her birine 1’er tane gemi verme h‰li, sizin bir senenizi, iki senenizi tersanecileri desteklediğinizi gösterir. Dolayısıyla, bunu yapmak çok zor değildir.expndtw20
Ben inanıyorum ki, iyi niyetinizle bunu da bir not olarak alacaksınız ve bu konudaki çalışmayı sizlerin yapacağınıza inanıyorum dedi.