DEMOKRASİLERDE cumhurbaşkanları da yuhalanır, başbakanlar da, valiler de…
Ama oralarda yuhalananlar dönüp yuhalayanlara sövmez. Neden yuhalandığını düşünür ve bir daha yuhalanmamak için ne yapması, nasıl davranması ve kendisini, yuhalayanlara nasıl sevdirmesi gerektiğini düşünmeye başlar…
Çareyi bulur ya da bulmaz ama yuhalanmasına neden olan halinin muhasebesini her halükârda yapar…
* * *
Bizde öyle olmaz…
Çünkü bizde demokrasi her katmanda yerleşik değildir, dolayısıyla demokratik anlayış da yayılmamıştır; o nedenle bir olayın muhasebesini yapmayı düşünmeyiz…
Yuhalayanlara ağız dolusu söverek karşılık vermeyi severiz…
(Bkz: Adana Valisi)
* * *
Mesela Fransa’da, çiftçiler tarafından protesto edilen Cumhurbaşkanı François Hollande yuhalanmayı doğal kabul ederek, demokratik değerleri dibine kadar özümsemiş bir siyasetçi olduğunu gösterdi.
Adam sosyalist…
Seçimi de kıl payı kazandığını hatırlayacaksınız; yuhalayanları hasım sayarak ahaliye “Hadi oradan gavatlar” diye çıkışmadı ve polisleri insanların üzerine salıp “Alın şunları içeri” komutu vermedi…
Demokrat ya, yürüyüp gitti…
* * *
Adana Valisi yürüyüp gidemedi; dönüp kendisini yuhalayan halka telâffuz bozukluğundan olmalı sokak ağzıyla “Gavat”dedi….
Gavat‘ın anlamı ne?
Onu bilmiyorum ama “Kavat” ın anlamını biliyorum, af buyurun pezevenk demek…
Valinin nazarında Adana halkı kavat…
Görülmemiş terbiyesizlik…
* * *
Biri çıkıp da “Sen ne haddini bilmez adammışsın” demedi…
İçişleri Bakanı “Valinin tavrı şık olmadı” diyerek olayı geçiştirme gayretinde…
Bakan Bey, “Vali gavat dememiş, kavas demiş” diyerek olayı çarpıtmaya bile kalkıyor…
Bu da en az öteki kadar şık olmayan tavır!
* * *
Gavat ile Kavas ne alâka; sözcüklerinin arasında hiçbir ilinti yok…
Hani protestoculara “Kavat” deseydi, “Kavas dedim” diye kıvırdığında yuttururdu…
Ya da “Gavat demedim, galat dedim” deseydi…
Su kaldırırdı…
Yani yalanını yedirebilirdi; ama gavat yerine kavas dediğini söyleyince dağarcığındaki vokabülerin de yetersiz olduğunu gösterdi.
* * *
Vali görevden alınmalı…
Başka kente de atanmamalı…
Merkezde oturup dursun, ahlâk dersine çalışsın, Türkçe öğrensin ve kelime dağarcığını küfürden ve argodan sıyırıp zenginleştirsin.
Gavat – yani kavat- sözcüğüne kafiye olan sözcükler arasın…
Bu, küfür etmekten daha iyi meşgaledir!
* * *
Adana Valisi ve benzerleri siyasal iradenin adamlarıdır.
Bunu alenen söyleyenler var; “Ben devletin değil hükûmetin valisiyim” diyerek düpedüz partizanlık yaptığını ve daha da yapacağını haykıran çok…
Haklarında soruşturma filan da yok; siyasal irade bu tür çıkışlarla puan topladığını sanıp güç gösterisi yaptığını düşünüyor ve yandaş valilerin sırtlarını okşuyor…
Adana Valisi’ne dokunmadığı gibi, onlara da dokunmuyor…
* * *
AKP‘de konuya tepki gösteren tek kişi Adana Milletvekili Ali Küçükaydın…
Kedi gibi pisliği örtme niyetinde olmadığını gösterdi ve valinin görevden alınmasını istedi…
Söylediği de açık ve net:
-Kabahat valide değil onu oraya vali diye oturtanda…
Kimde olduğunu anlayın artık…
Meğer aynı vali, kafasına göre talimat verip telefon de dinletiyormuş; bu defa o da ortaya çıktı…
Demek ki adam çok yönlü (!) bir vali…
* * *
Ülkemizde hak ve hukuk ne durumda görün…
Hale bakın…
Valiyi protesto edenlere Kabahatler Yasası‘na göre 186’şar lira para cezası verildi ama halka bozuk bir telâffuzlagavat diyen valiye bir şey yok…
Bu durumda gavatlar (!) zaman kaybetmeden adamı mahkemeye vermeli!
* * *
Adana Valisi de iktidarın valisi olduğuna göre aslında yuhalanan AKP iktidarıdır…
Türkiye çok şükür bu günlere de geldi…
“Ülkenin yarısı benden yana” diyen zihniyet, neredeyse tamamı tarafından yuhalanır oldu…
Siyasal iradesizlik süreci, önünde sonunda sandıktan çıkacak tabloyu değiştirecektir inşâllah…
* * *
Ayrıca tekrarlıyorum…
Sözlükte gavat diye bir sözcük yok, kavat diye bir sözcük var…
Meğer vali ne kadar da cahilmiş be kardeşim…
Ne doğru dürüst edebi ifade eden lafları biliyor, ne edepsizliği ifade eden lafları…