Eğer Param Olursa:
ATATÜRK CAMİÎ YAPTIRACAĞIM
Efendim; Gazi ’ye uzun yıllardır Tedbirler Kanunu dolayısıyla yapılan dil altı saldırıları son on yıldan beri tam anlamı ile aleniyete döküldü diyebiliriz. Tabii bunlar hep iktidardan cesaret alarak yapılan alçakça dedikodulardan ibaret. Çoğunun dedesinin ihânetinden veya akrabalarının birinin mağduriyetinden kuyruk acıları var. Osmanlı’nın son 200 yılında mihenk taşı olan Çerkez dostlarımızın bitmeyen kinlerinin sebebi Yunan ordusunun başına geçen Çerkez Ethem meselesi. Bazıları Damat Ferit, Prens Sabahattin ve 150’lik suretleri,bazıları ise resmen ve fiilen Derviş Vahdeti köpekleri.. Çok küçük bir kısım var ki, işte İskilip’li Atıf gibi gerçekten mağdur olanlar… Nedense İmparatorluğun Ermeni tehciri mahkemelerin sırf dünyaya şirin görünmek için Anadolu’nun her tarafında sallandırılan tertemiz insanlara kimse bir şey demez de Cumhuriyet devrinde varsa ufak tefek veya çok büyük hataları rejimin ve Mustafa Kemal’in sırtına yüklerler. Bu hata olarak kabul edilebilecek şeylerin de birçoğu; mesela, 150’likler de olduğu gibi hâlâ tartışılmaktadır.
Böyle doğruları bulamayız! Sonra Cumhuriyeti kuranlar içinde bütün asker ve sivil aydınlar Müslüman da Mustafa Kemal neden İslâmiyet düşmanı oluyor? En iyi belge “Nutuk” değil mi? Çünkü bu belge öyle kandırmacaya gerek kalmadığı yeni rejimin büyük ölçüde oturduğu bir zamana rast gelmesi dolayısıyla hiç de eğri büğrü yolara sapmıyor. Ben yıllarca bizim “Atatürkçüler”e “Nutuk”u iyi tahlil etmelerini hep tavsiye etmişimdir. Şu anda elimde “Nutuk” yok, yazdıklarım tamamen aklımda kalanlar.. Ve bu önemli belgeyi en az 5 kere okudum, aklımın erdiği yerlerin tahlilini yaparak, dersimi çalıştım. Bizim” Atatürkçüler”le karşı veya düşman olanların uygulamada birleştiği yerler de var.Misal mi istiyorsunuz şu İslâmi’yet meselesi.
Nutuk sanıldığı gibi sadece hadiselerden ibaret tek taraflı yazılmış bir savunma değildir. Çünkü Karabekir paşanın birkaç ciltten ziyâde üzerinde yaptığı tenkit ve izâh bile onun özü ile ilgili olmayıp bâzı hadiselerin küçük ayrıntılarla hatırlanması ile ilgilidir. İsterseniz bakabilirsiniz!.. Öyle Karabekir’i, eserleri ile kaynak gösterip sallamanın da hiç âlemi yok.. Yani Paşa Atatürk’ün neyine karşı? Dinsiz mi, diyor? Sarhoşluğunu nerede yazıyor? Nutuk’un son cildine ve belgelere lütfen bakın ve Mustafa Kemal’in verdiği İslâmiyet dersinden biraz sebeplenerek kendinizi “gıybet”ten kurtarın.. İslâmiyet’i hep siz mi bileceksiniz! Eline tesbih alıp, sakal bırakmadan, külah giymeden, 4 avrat almadan İslâmiyet öğrenilemez mi? Gavur dediklerimiz nasıl öğreniyormuş!
Bizim “Atacılar” da çok kabahatleri var. Hakikatten bize Mustafa Kemal’in “Müslüman” olduğunu hiç söylemediler! Durmadan “softa” diyerek, “takunyalı-yobaz” diyerek çoğu tertemiz Müslüman olan iman sahiplerini aşağıladılar… İnanın ki bunlar “Nutuk”u ya okumamış ya da analiz yapmamışlar ki yazdıkları ve çizdikleri portrelerde hiç onun İslâmi duygu ve inançlarından bahsetmezler. Karşı olanlar da zaten bu görüşte ve onun için düşmanlık yapıyorlar.. Arada ne fark kaldı.. Zaten bugün Atatürkçülük mağlup görülüyorsa sebep bu tesbitin eksikliğidir. İslâmi devirde hangi “padişahımız-hanımız-sultanımız veya hünkarımız” alkol almıyordu? Çin’în fethi ile dünyayı ele geçirme yolunda Otrar’da eceli ölen Emir Timur’un doktorları “Aşrırı derfecede şaraptan iç organlarının iflâs ettiğini” yazmışlardır. Resmi tarihçi Hafız-ı Ebru’ya bakın. Osmanlı ricâli ve devlet başkanlarının alkol ile ilgilerini şu “Gazi” düşmanlarının insafına bırakıyorum.. İran’ı, Mısır’ı, Suudi’yi de anlatayım mı? Dünyada üretilen “Ekstans” ilâcının yarısından fazlasının müşterisi Araplar değil mi? Zengin Arap ülkelerinde uçaklar bir geceliğine Avrupa-Amerika-Rusya’dan “Sarışın” getiriyor.. Gerçi bizde de bu “Mut’a” işleri birkaç seneden var ama konuyu dağıtmayalım..
Ben şahsen dün gece uykumu kaybettim.. Neden “Atatürk” adını taşıyan bir camimiz veya onun “Bektaşi” olduğunu söyleyenlerin böyle bir “Cemevleri” yok? Denilecek ki Cumhuriyet tekkeleri kapatmadı mı? Tekkelerden değil ibadethanelerden bahsediyoruz. Bizim cumhuriyetin yobaz aydınları tutturmuştur ki “camiye ne gerek var okul yapın”.. Yani mantık bu ise oturduğun kayayı haketmişsin.. Hadi İsmet Paşa’nın “ camileri ahır yaptığını” kabul edelim.. Peki DP ve AP devirlerinde neden “Atatürk” adını taşıyan bir cami yapılmadı… Vallahi esasında bu satırları yazarken “Acaba var mı” diye korkuyorum da.. İnşallah var da ben yalan çıkarım olamaz mı? Hemen hazır cevaplar var ki kendisi hayatta iken neye yaptırmamış? Belli adam istismara yönelmemiş! Ama sonradan kamu veya kurumlar öncülüğünde yapılan birçok camiye birine “Atatürk Camisi” denilemez miydi ?
Benim doğduğum büyüdüğüm köy şimdi belde.. Hatay-Antakya-Şenköy.. 16.Yüzyıldan kalma bir Osmanlı camimiz var.. Büyükşehir çok yakın olduğu için beldede oturan az.. Ama bir cami daha istiyor.. Benim gibi dışarıda olan abi ve dostlarımız 10 yıl önce böyle şey yapalım demişlerdi. İşin enteresan yanı şu anda bu abilerin görüşü beldede taraftar bulamazsa da iktidardalar.. Bu yıl “Safranbolu Evleri” gibi bizim atadan kalan evleri birkaç trilyona yandaşlarına restore ettirdiler. Ne hikmetse yıllar önceki cami arzularını hiç gündeme getirmediler.. Gerçi getirseler para bulmaları da kolaydı ama benim düşüncelerimi tutmazlardı ki.. İyisi mi ben biraz daha para kazanayım da; inşallah MHP iktidarında dava arkadaşlarım da yardım eder ve ülkede bir ilki başarır “Büyük Kurtarıcı”nın adını taşıyan, tek minareli ama 4 şerefeli, şöyle kocaman bir “Âlem”i de âlemlere gösterelim.. Yine başınızı ağırttım. Ne olur “Nutuk” okuyun.. Kalın Sağlıcakla..