Murat GEDİK
Türkiye Cumhuriyeti’nin 90. Yılını kutlarken yine birileri Türk Devleti üzerinde hak elde etme çabasına devam etmektedir. Neymiş efendim Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında sadece Türkler mücadele vermemişler. Kendini bu söylem rüzgarına bırakan sözde akiller, aydınlar, okumuş ama beyinleri küçük kalmışlar da menfaatine ve ihanet azmine kulak vererek bu söylentilere habire gaz vermekteler.
Bu aralar her şeyde etnik ayrım yapma modası aldı başını gitmekte. Millet ve etnisite farkını bile bilmeden bu iki kavramı birbirine karıştırıp durmaktalar, tabi bilinçlice.
Bir kere bahsedilen savaşlarda din, millet gibi kavramları namus bilenler mücadele vermişlerdir. “ Ölursem şehit, kalırsam gazi “ anlayışını Allah’ın kelamından alarak mücadele vermişlerdir. Vatan aşkı imandandır deyip serdengeçtiler mücadele vermişlerdir. Bu şehitler arasında insanların kökünü aramak Van depreminde taşın altında bazılarının aramış oldukları ayrımdan hiç bir farkı yoktur. Memleketin her köşesinden gelenler yiğitçe çarpışıp ya şehit ya gazi olmuşlardır. Yüce Allah onlardan razı olsun.
Ülkenin bölgelerini tanık gösterip şurdan burdan da şehitler var diyerek ucuz kahramanlık etmenin bir anlamı yok. İstatistikler ortada, işin bu tarafına inilirse hiç hoş olmaz. Tarihi gerçeklik çok açık ve net ortadadır. Hem yapılan bütün savaşlarda kaçak ve hainlik içinde olanlar vardı, onlardan neden bahsedilmez acaba? Başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı verilirken birilerinin mandacılığına soyunanlar acaba kimlerdi, bundan neden bahsedilmez? Bugün verilen mücadeleyi Türk’ün elinden almak isteyenlerin dedeleri verilen savaşlarda hangi taraftalardı, buna neden hiç bakılmaz?
Cumhuriyet’e doğru giderken hangi savaştan bahsedersek edelim hepsi asil Türk Milleti’nin savaşıdır. Çünkü Türk Milleti bir bütündür, ve o bütünlük etnisite farkını gözetmez. Ziya Gökalp’den ve Mehmet Akif’den bihaber olanlar bunu kavrayamazlar. Ve mücadeleler meydanlarda verilir, birilerinin köşklerde ya da bilmem ne medreselerinde hayat sürmeleriyle verilmez.
Hem şehit düşenler sadece mevcut Türkiye Cumhuriyeti sınırları içersinde olan bölgelerden ibaret değiller ki, bu ne aydınlık ne akillik böyle? Millet tarihinden noksan, kasıtlı veya kasıtsız, hep gözardı edilenler içinde bu konu vardır. O konu şudur; Cumhuriyet’in kurulmasına yol veren bütün savaşlarda, bugün Anadolu sınırları dışında kalan Türk insanı da yer almıştır. Bunun en kolay kanıtı Çanakkale şehitliklerine gidilip taşlarda yazılı olan memleketlerin isimlerine bir bakılması dahi yeterlidir. Bakü, Gence, Musul, Süleymaniye, Manastır, Selanik, Sakız, Gümülcine, Kırcaali, Batum, Tebriz sadece bir kaç örnektir. Bir de gelen maddi yardımları bir düşünelim. Hep söylenir Afganistan’dan, İran’dan, Kafkaslardan, Çin’den (Doğu Türkistan) kadınlar altınlarını hibe etmişlerdir diye, acaba bu hibe edenler kimler? Söyleyim, bunlar o yörelerde halen esaret içinde yaşamak zorunda kalan Türk milletine mensup insanlardır. Şu an Anadolu’da Türk’ü bölmek için haysiyetsizce çaba harcayanlar nereden bilsin bunları. Gerçi bal gibi bilenler de var da, onlar da devrin uşaklığını yapmaktadırlar.
Kimse Türk Milleti’nin şerefi olan kutlu mücadelelere gölge düşürmeye ya da ortak olmaya kalkmamalı. Tarih belgeleri ile ortadadır. Sadece bu belgeler elbette değerlendirilmek istenmemektedir. Cumhuriyet emperyalizme vurulan büyük bir şamardır. Bu şamarın indirilmesinde Türk Milleti vardır. Elbette Türk olmayıpta destek verenler vardır, bu da vicdan sahibi olan insanların bu görevi üstlenmelerinden dolayıdır. Unutulmasın ki özellikle Çanakkale Savaşı son kalan bağımsız Müslüman bir coğrafyanın yok olmama mücadelesidir. O dönem şeyh, ulema ve hocalara da iyi bir bakmak lazım. Kimler hak’tan, kimler batıl’dan yana idi.
Demek isterim ki: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında nice kan ve gözyaşları akmıştır. Türklük ve İslamiyet için Türk Milleti tarihten almış olduğu heyecan ve azim ile mücadele vermiştir. Sadece Anadolu değil, bütün Türk Dünyası seferber olmuştur. Bu sebepten Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde hürriyet aşkının yanında bütün Türk Dünyası’nın mücadelesi yatmaktadır. Ve o Cumhuriyet tarihte var olan Türk Devletleri’nin devamıdır.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş bayramı münasebetiyle Türk Dünyası’nın Bayramı kutlu olsun. Cenab-ı Allah bizlere en az Mehmed Akif Ersoy kadar bu millete hizmet etmeyi nasip etsin.
Rahat uyusun Başbuğ Mustafa Kemal ve bütün şehitlerimiz.
____________________________-
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl