MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, iktidar partisinin bölücü unsurlara teslim olduğunu savunarak, “Tanzimat Fermanı ile Islahat Fermanı’na göz atan herkes, bugün Türkiye’nin içine düştüğü tehlikeyi çok yakın bir şekilde görme imkanına sahip olacaktır” dedi.
Adan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, demokrasi paketinin, terör örgütünün taleplerine hizmet ettiğini ileri sürdü. Terör örgütü sözcülerinin, verdikleri beyanatlarla Türkiye’yi tehdit ettiğini belirten Adan, “Sözde demokrasi paketi ile şımartılan teröristler, ülkemizin hükümranlık haklarıyla adeta dalga geçmektedirler” dedi.
AK Parti iktidarının “zorba uygulamalarının” artarak devam ettiğini savunan Adan, muhalif seslere, en basit hak araşıyışına bile hoşgörü gösterilmediğini ileri sürdü.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adan, demokrasi paketinde “mühendislik” yapıldığını öne sürdü. Adan, şunları söyledi:
“Demokratikleşme paketinde, Türk milletinin bütününün gönlüne sığdırdığı Hacı Bektaş Veli’yi PKK terör örgütüyle aynı pakete sıkıştıran bir mühendislik yapılmaktadır. Böşörtüsü gibi temel bir hakkı bile PKK terör örgütünün talepleriyle birlikte demokrasi paketi olarak getirdiler. İktidar partisi bölücü unsurlara teslim olmuş durumdadır. Tanzimat Fermanı ile Islahat Fermanı’na göz atan herkes, bugün Türkiye’nin içine düştüğü tehlikeyi çok yakın bir şekilde görme imkanına sahip olacaktır. Osmanlı’nın bitişi, cumhuriyetin doğuşunu kavramayanlar, bugün Türkiye’yi tahrip etmektedirler.
Türk Devleti’ni kuranlar, Osmanlı’nın dağılmaması için büyük mücadele verdiler. En başta bu mücadeleyi veren Mustafa Kemal Atatürk. Çözülüşe mani olamadılar gelip bir devlet kurdular. Şimdi AK Parti iktidarı sözcüleri, Osmanlı’ya sahip çıkarak cumhuriyet düşmanlığı yapmaktadırlar. Bilgisizce, cahilce yapmaktadırlar. Oysa süratle 1900 ile 1930’u kavramak mecburiyeti söz konusudur.”
Tam gün yasasının görüşmelerinin ertelenmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Adan, hükümetin tasarıyı hazırlarken, muhalefet partilerinin, ilgili birimlerin, sivil toplum kuruluşlarının önerilerini dikkate almadığını öne sürdü.