Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yayınladığı yazılı açıklamayla Galatasaray-Beşiktaş derbisinde çıkan olayları değerlendirdi.
Bahçeli’nin konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
Türkiye yakın tarihinin en bunalımlı, en buhranlı ve en karmaşık döneminden geçmektedir. Millet ve devlet hayatının tüm güvenlik ölçüleri, tüm cepheleri çökmenin, çözülmenin ve çürümenin eşiğindedir.
AKP iktidarı istikrarsızlık ateşini her tarafa sıçratmakta, husumet ve kutuplaşmaları toplumsal yapının en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırmaktadır.
Toplumsal yangın gittikçe körüklenmekte; anlaşmazlıklar, uzlaşmazlıklar, görüş ayrılıkları sürekli tahrik ve teşvik edilmektedir.
AKP hükümeti zayıfladıkça, etki ve nüfuz alanını kaybettikçe, sahip olduğu siyasi destek ve ilginin seviyesi azaldıkça hırçınlaşmakta, hırslanmakta ve hezimetle neticelenecek söz ve kararların tarafı olmaktadır.
Başbakan Erdoğan bölücüye, teröriste, sırdaşı haline gelen canibaşına karşı anlayışlı, cömert ve çelebi; masum vatandaşlarımıza, bireysel haklarının peşinde olanlara acımasız ve vandal olarak ön plana çıkmıştır.
Dün iki güzide futbol kulübümüz arasında oynanan müsabakanın son dakikalarında yaşanan olaylar, taşkınlıklar, taraflar arasındaki çatışma ve kamplaşmalar esasen Başbakan ve hükümetinin eseri olarak yorumlanmalıdır.
Sahalara ayar vermeye, seyircileri hizaya getirmeye çalışan iktidar, toplumun her kesimini birbirine düşürecek fitne ve dedikodu çarkını işletmiştir.
Dünkü üzücü ve son derece de düşündürücü hadiselerin toplumsal huzur ve barışımızı gölgelediği, sporun centilmenliğine ve rekabetine zarar verdiği meydandadır.
Yeşil sahalara siyaseti bulaştıran, taraftarları bloklaştırarak birbirine diş bileyen bir hale gelmesine iyice zemin açan AKP zihniyeti olanlardan birinci derecede sorumludur.
Hiç kimse Beşiktaş veya Galatasaray taraftarlarını ya da kulüp yönetimlerini suçlamamalıdır.
AKP takviyeli unsurlar, “Gerzi Parkı”ndan miras kalan çatışma bakiyesini sürdüren küçük bir azınlık bir bahaneyle ortalığı ayağa kaldırmış, ilkel ve ileri düzeyde vahamet dolu manzaraların yaşanmasına sebep olmuştur.
Spora şiddet karıştıran, dostluğu ve sportmenliği sabote eden hiç kimseye sıcak ve anlayışlı bakmamız mümkün değildir.
Fanatizmin, holiganizmin, gözü dönmüş çılgınlığın hiçbir türünü masum ve makul addetmemiz de düşünülemeyecektir.
Kaybeden şüphesiz Türk sporu, üzülen tabiidir ki Türk milleti olacaktır ve olmuştur.
Fırsattan istifade ederek ezeli rekabeti savaşa çevirmek, sahaları işgal ve istilaya teşebbüste bulunmak ve malum sloganlarla etrafa saldırmak bir defa ülkemizin iflas ve hezimet tablosunu da teyit etmiştir.
Akıllardan uzak tutulmamalıdır ki, Yugoslavya’nın bölünmesinde futbol karşılaşmalarındaki düşmanca tutum ve ayrışmaların, taraftarlar arasındaki kin ve nefretin büyük payı vardır.
Bu itibarla spordaki bir kıvılcımın nerede duracağı, nerelere kadar ulaşacağı iyi hesaplanmalı, Başbakan ve hükümeti meseleye sorumlu ve samimi bir şekilde yaklaşmalıdır
AKP’nin tribünleri terbiye etme, taraftarları sindirme ve kulüpleri kuşatma utanmazlıkları durmazsa ve gerekli tedbirler “Spor’daki Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanuna” göre alınmazsa doğabilecek fatura herkes için ağır olacaktır.
Ayrıca hangi kulübün olursa olsun, genelde spora, özelde futbola gönül vermiş kardeşlerimizin sağduyulu, soğukkanlı ve sakin bir şekilde hareket etmeleri ve kışkırtmalara kapılmadan dirayetlerini muhafaza etmeleri toplumsal huzur bakımından elzemdir.,
Türkiye Futbol Federasyonu da yakınlaşan ve yoğunlaşan sorunları ciddiye almalı, siyasi telkin ve yönlendirmelerden uzak durarak yürürlükteki mevzuata göre lazım gelen önlemleri devreye koymalıdır.