TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, Mısır’da ordunun yönetime el koymasını değerlendirdi.
Halkın oyuyla işbaşına gelen bir iktidarın, silahlı güçlerin müdahalesi sonrasında işbaşından uzaklaştırıldığını dile getiren Yeniçeri, Mısır halkının kendi kaderini tayin etme ve kendi kendini idare etme yeteneğine sahip, vesayete ihtiyaç duymayan bir halk olduğunu söyledi.
Yeniçeri, “Umarız Mısır halkına karşı gerçekleştirilmiş bi hareket kısa sürsün, demokratik süreç işlevine kaldığı yerden devam etsin” dedi.
Siyaset ve sosyal bilimlerinden nasipsiz olanların, bir ülkeye formal demokrasinin gelmesiyle gerçek demokrasinin gelmesi arasındaki farkı anlayamadığını ifade eden Yeniçeri, “demokrasi geldi” demekle bir ülkeye demokrasi gelmeyeceğini anlattı.
Yeniçeri, her ülkenin demokrasi katsayısı ile ortaçağ, ilk çağ, yeni çağ ve yakın çağının farklı olduğunu belirterek, ülkelerin kendi kültürel birikimleri ve müktesebatları üzerinde demokratik hak ve özgürlüklere ulaşacağını kaydetti.
“Alt yapısı olmayan, hazırlıksız bir toplumdan demokratik bir sürece bir anda geçmek mümkün değil” diyen Yeniçeri, Türkiye’de bunun yanlış anlaşıldığını iddia etti.
Yeniçeri, “Kişi (ben demokratım) demekle demokrasi gelmiyor, kişinin (ben ileri demokrasi getiriyorum) demesiyle, ileri demokrat olunmuyor. Sosyal gelişmeler bunu çok açık bir şekilde ortaya koydu. Toplumsal yapının müsait olması, demokratik kültürün yerleşik olması, aynı zamanda evrensel değerlerin benimsenmiş olmasıyla yakından alakalıdır” dedi.
“Arap Baharı” olan ülkelerde demokratik kültürün bulunmadığını ifade eden Yeniçeri, “Dışarıdan saman, soğan, sarımsak ithal edebilirsiniz ama demokrasi ithal edemezsiniz. Demokrasi, toplum dinamikleri tarafından inşa edilir. Dışarıdan destek verirsiniz” diye konuştu.
Mısır’da yaşananların, Türkiye’de 1877’li yıllarda yaşandığını, Mustafa Kemal Atatürk’ün yeni devleti demokrasi üzerine inşa ettiğini anlatan Yeniçeri, “Son zamanlarda Atatürk’ü eleştirmek moda oldu. Mustafa Kemal’i eleştirmek demokrasiyi, bağımsızlığı, egemenliği eleştirmektir” dedi.
Yeniçeri, basın toplantısında, çözüm sürecine ilişkin eleştirilerini de dile getirdi. PKK’nın bölgede 2 tim kurduğunu öne süren Yeniçeri, asayiş timinin görüntülerle ortaya çıktığını söyledi.
Diğer timin de infaz timi olduğunu ifade eden Yeniçeri, “İnfaz timinden kimse bahsetmiyor. Türkiye’de barış süreci sözü çıktıktan ve Öcalan ile görüşmelere başlandıktan sonra, terör örgütünün 50’nin üzerinde korucuyu infaz ettiğine yönelik bilgiler var” şeklinde konuşan Yeniçeri, hükümetin terör örgütü elebaşı Öcalan’ı içeriden çıkaracak bir formül aradığını ve PKK’nın kısa sürede Öcalan’ı özgürleştirmek istediğini söyledi.