
Devlet Bahçeli MHP grup toplantısında Hasan Cemal’e cevap verdi:
“Son olarak geçtiğimiz hafta cumartesi günü, takındığı üslubuyla nereden ve hangi yabancı kaynaklardan beslendiğini gösteren, eski Marksist, yeni Amerikancı ve vahşi batı varisi bir gazeteci bize yönelik; tıpkı Western filmlerindeki kovboylar gibi “hey sen” diye seslenmiş ve asıl bölücü olarak bizi göstermiştir.
Önce şunu ifade etmeliyim ki, Allah bu oniki kişilik kötü adamdan oluşan kadronun en gediklisini ıslah etsin ve kendisini hidayete erdirsin.
Bize bölücü diyebilmek için bir insanın Allah korkusundan ve kul utancından uzaklaşması yeterlidir.
Geçmişinde devrimci şiddet, cuntacılık, 9 Martçılık, darbecilik, iftiracılık, demokrasi düşmanlığı, özgürlük karşıtlığı bulunan birisinin, bugün bize demokratlık taslaması, özgürlük dersi vermesi zırvayla bile örtüşmeyecektir.
Bizim sözlerimizi bölücülük olarak niteleyenler, milletimizin kardeşlik hissiyatına kem gözle bakan içimizdeki yabancı beslemeleri ve arkadan kurma piyonlardır.
Doymak bilmeyen iştahlarıyla yıllardır içimizi zehirleyen bunlardır.
Bizi birbirimize düşürmeye, fitnenin kök salmasını isteyenler bunlardır.
Millet kervanını yağmalamaya çalışanlar bunlardır.
Son yurdumuzdaki varlığımızdan bunalan PKK yanaşmaları, Kandil aşıkları, Barzani yoldaşları, manda ve himaye alkışçıları bunlardır.
Türklüğe kefen biçen, inançlarımıza diş bileyen kemiksizler bunlardır.
İstanbul’da oturup, kuru sıkı atarak demokrasiyi ve barış sözlerini meze yapanlar da bu kafalardır.
Bunlar ne yaparsa yapsın, aziz milletimiz bir ve beraber yaşayacaktır.
Bu zevat başaramayacak ve emellerine ömürleri boyunca ulaşamayacaklardır.
Bu malum gazeteciye Merhum Ömer Seyfettin’in Sivrisinek isimli hikayesini okumasını öneriyor, oradaki Efruz bey karakteriyle kendisini kıyaslamasını temenni ediyor, rüzgara kafa tutan sivrisineğin nasıl çatı aralarına sığınmak zorunda kaldığını öğrenmesini diliyorum.”
______________________
Ömer Seyfettin’in Sivrisinek hikayesini hk.
Sivrisinek bir gün cüssesine bakmadan rüzgârla ağız dalaşına girer ve hatta daha da ileri giderek kafa tutar. Rüzgâr biraz korkutmak için şiddetlenir ve sivrisineği savurur. Fakat sivrisinek küstahtır; haddini bilmez. Rüzgâr durulunca tehditlere ve kafa tutmaya devam eder. Kızan rüzgâr daha da şiddetli eser ve savrulan sivrisinek can havli ile bir çatının altına saklanır. Ama tehditleri ve hakaretleri devam eder. Neyse, ağız dalaşları uzun, en son rüzgâr çok şiddetlenir ve çatı yerinden sarsılmaya başlar. Eh, sivrisinek bakmış olacak gibi değil “Bana zavallı adamın çatısını söktüreceksin” demiş